Translation of "Kindness" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Kindness" in a sentence and their turkish translations:

Kindness demands courage."

İyilik için de cesaret gerekir.''

- I can't forget his kindness.
- I cannot forget his kindness.

Onun nezaketini unutamam.

Euthanasia is a kindness.

Ötanazi bir lütuftur.

"Euthanasia is a kindness"

"Ötanazi bir lütuftur,"

Her kindness was misunderstood.

Onun kibarlığı yanlış anlaşıldı.

Kindness is a virtue.

Nezaket bir erdemdir.

I appreciate your kindness.

Ben nezaketin için teşekkür ederim.

Her kindness touched me.

Onun kibarlığı beni etkiledi.

Tom's kindness affected her.

Tom'un nazikliği onu etkiledi.

I appreciated your kindness.

Senin iyiliğine minnettardım.

His kindness touched me.

Onun nezaketi beni etkiledi.

I don't do kindness.

Ben kibarlık yapmam.

Tom appreciated Mary's kindness.

Tom Mary'nin nezaketini takdir etti.

His kindness affected her.

Nezaketi onu etkiledi.

- We'll never forget your kindness.
- We will never forget your kindness.

Arkadaşlığını asla unutmayacağız.

- We are thankful for your kindness.
- We're thankful for your kindness.

Nezaketin için teşekkür ederiz.

- I will never forget your kindness.
- I'll never forget your kindness.

Nezaketini asla unutmayacağım.

- She took advantage of his kindness.
- He took advantage of her kindness.

O, kibarlığından faydalandı.

Justice and kindness are virtues.

Adalet ve iyilik erdemlerdir.

I'll always remember your kindness.

Nezaketini her zaman hatırlayacağım.

She showed me great kindness.

O bana büyük nezaket gösterdi.

His kindness touched my heart.

Kibarlığı kalbime işledi.

I can't forget her kindness.

Onun nezaketini unutamıyorum.

Thank you for your kindness.

Nezaketin için teşekkür ederim.

I relied on his kindness.

Ben onun iyiliğine güvendim.

We'll never forget your kindness.

Arkadaşlığınızı asla unutmayacağız.

I really appreciate your kindness.

Kibarlığını gerçekten takdir ediyorum.

He traded on her kindness.

Nezaketini kötüye kullanıyor.

I'll never forget their kindness.

Onların nezaketini asla unutmayacağım.

Kindness does more than violence.

Nezaket şiddetten daha fazlasını yapar.

- I am grateful to you for your kindness.
- I'm thankful for your kindness.

İyiliğiniz için minnettarım.

- I have always treated you with kindness.
- I've always treated you with kindness.

Ben sana hep kibarca davrandım.

- I will never forget your kindness.
- We'll never forget your kindness.
- I'll never forget your kindness as long as I live.

Ben senin nezaketini asla unutmayacağım.

Mary takes Bill's kindness for granted.

Mary Bill'in kibarlığını doğal karşılıyor.

He did it out of kindness.

O onu nezaketsiz olarak yaptı.

She thanked him for his kindness.

O, ona nezaketi için teşekkür etti.

Thank you, sir, for your kindness.

Nezaketin için teşekkür ederim bayım.

His kindness is only a pose.

Onun nezaketi sadece bir poz.

She took advantage of his kindness.

O, kibarlığından faydalandı.

He took advantage of her kindness.

O, kibarlığından faydalandı.

I thank you for your kindness.

Ben senin iyiliğinin için teşekkür ederim.

I'm quite aware of your kindness.

İyi yürekliliğinin oldukça farkındayım.

I'm deeply grateful for your kindness.

Kibarlığın için derinden minnettarım.

Kindness is born out of strength.

Nezaket güçten doğar.

Tom will never forget Mary's kindness.

Tom Mary'nin nezaketini asla unutmayacak.

Kindness, curiosity, empathy, a sense of purpose.

Nezaket, merak, empati, bir vizyon.

God never forgets even a small kindness.

Allah asla küçük bir iyiliği bile unutmaz.

They always extend kindness to their neighbors.

Onlar komşularına hep iyilikte bulunurlar.

I was very moved by her kindness.

Onun iyiliğinden çok etkilendim.

Thank you very much for your kindness.

Nezaketiniz için çok teşekkür ederim.

I deeply appreciate your advice and kindness.

Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.

We can not rely on her kindness.

Onun nezaketine güvenemezsin.

He talked of her kindness and humility.

Onun nezaket ve alçak gönüllülüğünden bahsetti.

Your kindness against another person is unforgettable.

Başka birine karşı olan iyiliğiniz unutulmaz.

- I cannot thank you enough for all your kindness.
- I can't thank you enough for all your kindness.

Bütün iyiliğin için sana yeterince teşekkür edemiyorum.

That selflessness and love and patience and kindness.

o diğerkâmlık, sevgi, sabır ve nezaket.

Her kindness has become a burden to me.

Onun kibarlığı bana yük olmaya başlamıştı.

You might at least have appreciated his kindness.

En azından onun kibarlığını takdir edebilirdin.

I am thankful for the kindness of strangers.

Yabancıların iyiliği için minnettarım.

I am grateful to you for your kindness.

İyiliğiniz için size minnettarım.

By example, parents should teach their children kindness.

Aileler çocuklarına örnek ile kibarlığı öğretmeli.

I thank you very much for your kindness.

Ben nezaketiniz için çok teşekkür ederim.

We are grateful to you for your kindness.

İyiliğiniz için size minnettarız.

Thank you very much for all your kindness.

Bütün iyiliğin için çok teşekkür ederim.

I can't thank you enough for your kindness.

Ben senin iyiliğin için ne kadar teşekkür etsem azdır.

The boy had the kindness to show us around.

Oğlan bize etrafı gösterecek nezakete sahipti.

Helping a blind man is an act of kindness.

Kör bir adama yardım etmek bir nezaket eylemidir.

He had the kindness to show me the way.

Bana yolu gösterecek nezaketi vardı.

I was most grateful to Nick for his kindness.

Kibarlığı için en çok Nick'e minnettarım.

Pardon the bother, and many thanks for your kindness.

Rahatsız ettiğim için özür dilerim, iyiliğin için çok teşekkürler.

I am deeply grateful to you for your kindness.

İyiliğin için sana derinden minnettarım.

I am much obliged to you for your kindness.

Ben nezaketin için sana çok minnettarım.

We know Jamal's character, his great kindness, his courage.

Jamal'ın karakterini, büyük nezaketini ve cesaretini biliyoruz.

- I will never forget your kindness so long as I live.
- I'll never forget your kindness as long as I live.

İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.

I gave her a present in return for her kindness.

Nezaketinin karşılığında ona bir hediye verdim.

I wish to express my deep appreciation for your kindness.

Senin nezaketin için derin takdirimi ifade etmek istiyorum.

She did not forget his kindness as long as she lived.

Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.

I would like to repay your kindness in the near future.

Yakın gelecekte senin iyiliğini ödemek istiyorum.

I will never forget your kindness as long as I live.

Ben yaşadığım sürece, nezaketini asla unutmayacağım.

I will never forget your kindness so long as I live.

Yaşadığım sürece nezaketini asla unutmayacağım.

Kindness is the only way to bring peace to this planet.

İyilik bu gezegene barış getirmenin tek yoludur.

- She was all kindness to everybody.
- She was very kind to everyone.

O herkese karşı çok nazikti.

I shall never forget your kindness no matter where I may go.

Nereye gidersem gideyim iyiliğini asla unutmayacağım.

He had the kindness to lend me his car when mine broke down.

Arabam bozulduğunda, kendi arabasını ödünç verme nezaketini gösterdi.

- Kyoko had the kindness to carry my baggage for me.
- Kyoko was kind enough to carry my baggage for me.

Kyoko benim için valizimi taşıyacak kadar yeterince kibardı.

- She had the kindness to pick me up at my house.
- She was kind enough to come pick me up at my house.

O beni evimden almak için gelecek kadar yeterince kibardı.