Translation of "Misunderstood" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Misunderstood" in a sentence and their turkish translations:

- You misunderstood me.
- You've misunderstood me.

Beni yanlış anladın.

I misunderstood.

Yanlış anladım.

You've misunderstood.

Sen yanlış anladın.

You're misunderstood.

Sen yanlış anlaşılansın.

Tom misunderstood.

Tom yanlış anladı.

- I must have misunderstood.
- I must've misunderstood.

Yanlış anlamış olmalıyım.

- You must've misunderstood.
- You must have misunderstood.

Yanlış anlamış olmalısın.

No, you misunderstood.

Hayır, sen yanlış anladın..

You misunderstood me.

Beni yanlış anladın.

I've been misunderstood.

Yanlış anlaşıldım.

Tom is misunderstood.

Tom yanlış anlaşıldı.

Tom misunderstood Mary.

Tom, Mary'yi yanlış anladı.

Tom misunderstood me.

Tom beni yanlış anladı.

Perhaps you misunderstood.

Belki yanlış anladın.

Mary feels misunderstood.

Mary yanlış anlamış hissediyor.

I misunderstood Tom.

Ben Tom'u yanlış anladım.

- Tom must've misunderstood Mary.
- Tom must have misunderstood Mary.

Tom Mary'yi yanlış anlamış olmalı.

- I think you've misunderstood me.
- I think you misunderstood me.
- I think that you've misunderstood me.

Sanırım beni yanlış anladın.

Her kindness was misunderstood.

Onun kibarlığı yanlış anlaşıldı.

This is being misunderstood.

Bu yanlış anlaşılıyor.

I think you've misunderstood.

Sanırım yanlış anladın.

I think you misunderstood.

Sanırım yanlış anladın.

I guess I misunderstood.

Yanlış anlaşıldığımı sanıyorum.

I'm sure you've misunderstood.

Yanlış anladığına eminim.

I'm sure you misunderstood.

Senin yanlış anladığına eminim.

Perhaps you misunderstood me.

Belki de sen beni yanlış anladın.

I'm sorry, I misunderstood.

Üzgünüm, yanlış anladım.

You might've misunderstood me.

Beni yanlış anlamış olabilirsiniz.

- I'm sorry I misunderstood you.
- I'm sorry that I misunderstood you.

Seni yanlış anladığım için üzgünüm.

- I'm afraid you've misunderstood this.
- I'm afraid that you've misunderstood this.

Korkarım ki sen bunu yanlış anladın.

- I'm afraid you misunderstood me.
- I'm afraid that you misunderstood me.

- Maalesef beni yanlış anladınız.
- Korkarım ki beni yanlış anladın.
- Maalesef beni yanlış anladın.
- Korkarım ki beni yanlış anladınız.

He may have misunderstood you.

O sizi yanlış anlamış olabilir.

I'm afraid you misunderstood me.

- Korkarım ki beni yanlış anladın.
- Maalesef beni yanlış anladın.

Don't let me be misunderstood.

Yanlış anlaşılmama izin verme.

We might have misunderstood her.

Onu yanlış anlamış olabiliriz.

Tom may have misunderstood you.

Tom sizi yanlış anlamış olabilir.

I'm sorry I misunderstood you.

Seni yanlış anladığım için üzgünüm.

I'm sorry, I misunderstood you.

Pardon, seni yanlış anlamışım.

First of all, you misunderstood me.

Her şeyden önce, sen beni yanlış anladın.

Tom seems to have misunderstood Mary.

Tom Mary'yi yanlış anlamış görünüyor.

Tom clearly misunderstood what I said.

Tom ne söylediğimi açıkça yanlış anladı.

I'm afraid you've fundamentally misunderstood me.

Korkarım ki maalesef beni yanlış anladın.

It's so easy to be misunderstood.

Yanlış anlaşılmak çok kolaydır.

He's misunderstood because of his vulgar language.

Kaba dili nedeniyle yanlış anlaşıldı.

Anything that can be misunderstood will be.

Yanlış anlaşılabilen herhangi bir şey olacaktır.

I think you misunderstood what I said.

Bence söylediğimi yanlış anladın.

I'm sure you misunderstood what was said.

Ne söylendiğini yanlış anladığına eminim.

- Tom misunderstood me.
- Tom got me wrong.

Tom beni yanlış anladı.

I think you misunderstood what Tom said.

Bence Tom'un söylediğini yanlış anlamışsın.

- Perhaps you have misunderstood the aim of our project.
- Perhaps you've misunderstood the aim of our project.

Belki de projemizin amacını yanlış anladın.

- Explain yourself clearly so that you won't be misunderstood.
- Explain yourself clearly so you won't be misunderstood.

Kendini açıkça ifade et ki yanlış anlaşılmayasın.

Bill's abrupt manner causes him to be misunderstood.

Bill'in ani tavrı onun yanlış anlaşılmasına neden oluyor.

I think you misunderstood what I was said.

Söylediğimi yanlış anladın sanırım.

I probably misunderstood something, so I won't insist.

Ben muhtemelen bir şeyi yanlış anladım, bu yüzden ısrar etmeyeceğim.

Only Tom understood me, and he misunderstood me.

Beni bir tek Tom anladı, o da yanlış anladı.

I began to realize that I had misunderstood him.

Onu yanlış anladığımı fark etmeye başladım.

It occurs to me that I may have misunderstood you.

Seni yanlış anlamış olabileceğimi fark ettim.

Tom speaks French so badly that he is often misunderstood.

Tom Fransızcayı o kadar kötü konuşuyor ki çoğunlukla yanlış anlaşılıyor.

He speaks English so badly that he is often misunderstood.

İngilizceyi çok kötü konuştuğu için çoğu zaman yanlış anlaşılıyor.

Now I see that I misunderstood the sentence at first glance.

- Şimdi, ilk bakışta cümleyi yanlış anladığımı görüyorum.
- Şimdi görüyorum ki, ilk bakışta cümleyi yanlış anlamışım.

I believe that sexual liberation has been thoroughly misunderstood. Porno kills sex.

Cinsel kurtuluşun tamamen yanlış anlaşıldığına inanıyorum. Porno seksi öldürüyor.