Examples of using "Intent" in a sentence and their turkish translations:
Senin niyetin nedir?
- O niyetti.
- Niyet buydu.
O kasten yalan söyledi.
Niyet o değildi.
- O benim niyetimdi.
- Niyetim buydu.
Niyetin neydi?
Niyetini takdir ediyorum.
O kararlı ve odaklanmıştı.
Benim gerçek bir niyetim yok.
O kasten yalan söylüyordu.
Fransızca öğrenmeye niyetli.
Tom, Fransızca öğrenmeye niyetli görünüyor.
Niyetiniz nedir?
Sami'nin amacı Leyla'yı öldürmekti.
Fransızca öğrenmeye niyetlidir.
Leyla, kızını korumak niyetindeydi.
Niyetim o değildi.
Polis suçluyu durdurmaya niyetliydi.
Çocuk senin kolunu kırmaya niyet etmedi.
eşyaları kullanmayı amaçlayan bu orangutan gibi meraklılar.
O modayı öğrenmek için New York'a gitmek niyetinde.
bu sefer mümkün olduğunu gösterme niyetinde gibi gözüküyor.
Benim niyetim size herhangi bir şekilde zarar vermek değildir.
Bir hediye almak niyetiyle büyük mağazaya gittim.
Kötü bir aşçı ve bir zehirleyici arasındaki tek fark niyettir.
Şehvet, sahiplenme arzusunu doğurur. Sahiplenme de öldürme güdüsünü.
Para kazanmayla o kadar meşguldü ki başka bir şey düşünecek vakti yoktu