Examples of using "Inflicting" in a sentence and their turkish translations:
Bir sadist acı vermekten; bir mazoşist onu almaktan hoşlanır.
ve karşılaştıkları sayısız şövalye kafalarını karıştırdı. ancak Hıristiyanları tehlikeye atmaya başladılar.
İnsanların gergedanlara yaşattığı şeyler artık inanılır boyutta değil.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.