Examples of using "That people" in a sentence and their turkish translations:
bu pozitif görüntü üzerinde çalışmak yerine,
mahkeme kararlarından
- Tom onu yaptığında insanlar güldü.
- Tom onu yaptığındaı, insanlar güldü.
diğerlerinin açlıktan ölmesine katlanamıyorum.
bu kurumlara bakış açısını değiştirmek zorundayız.
İnsanların çalışkan olması gerektiğine inanıyorum.
insanlar bilişsel kontrole daha az ihtiyaç duyuyor.
parası ola insanlar daha çok kazanabilsin diye
İnsanların dalga geçtiği adam olarak
Tom insanların onu yargılayacağından korkuyordu.
Mary insanların onu yargılayacağından korkuyordu.
Bazı insanlara fazla fazla paralar ödenirken,
Irkçılık düşüncesinin en başta bizim gibi görünen
insanlar meseleleri deneyimlemiyor, onlar hayatı deneyimliyor.
benim gibilerin iş yapmadığına dair uyarmıştı.
İnsanların birlikte yemek pişirmeyi sevdiklerini biliyoruz
İnsanların saygı gösterdiği bir lider olmak istiyorum.
İnsanların değişim yeteneğine sahip olduğuna inanıyor musunuz?
insanların tatilde yapabileceği bir şey değil.
başkalarından biraz daha fazla şey başaran insanlar
hikâye, özellikle zihinsel engelli insanlar iyidir,
ve birlikte zor olan şeyleri yapmayı da.
insanların inançlarının, mantıktan ziyade
İnsanların barışı savaşa tercih ettiklerinden şüphe yok.
İnsanların tartışmaktan kaçınmak istediği bazı şeyler vardır.
İnsanların saygı gösterebileceği bir lider olmak istiyorum.
O insanların sevdiği türden biri değildi.
Biz hepimiz insanların yaz mevsiminde daha çok gittiğini biliyoruz.
Bu insanlar yeryüzünden silinmelidir.
İnsanların söylemek istemediği şeyleri tercüme etmek faydasızdır.
İnsanların yanlış şeylere odaklanma eğiliminde olduğunu düşünüyorum.
Son neden ise, insanların zamanlarının olmadığını söylemeleri.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
İnsanların abartıyor olduklarını sanmıştım.
insanların öfkelerini yönlendireceği bir kanalın olduğunu hissetmemesi
sorunları aşmak için çalışabileceğim en sıkı şekilde çalıştım.
İnsanlar sanki o kuşağın parçası gibi rol yapmaya başladılar
Sorun insanların ne yaptığımızı bilmediğimizi düşünmeleridir.
Ben insanların herhangi bir zararlı etkisi olmadan kedi maması yiyebildiklerini duydum.
Tom, insanların onun hakkında kötü şeyler söyleyeceğini biliyordu.
Bir sonraki şarkı insanların her zaman söylememi istediği şarkı.
- Sami insanların kendisine garip bir şekilde baktığını fark etti.
- Sami kendisine garip bir şekilde bakıldığını fark etti.
ve insanların geçmişte devrimlere, dönüşümlere
Sıcak bir iklimde insanların köri gibi sıcak şeyler yemesi garip.
Sıcak iklim kuşaklarındaki insanların köri gibi baharatlı şeyler yemeleri garip.
norm, insanların size para vermesi, çok teşekkür ederim demeniz
bize yüksek enerji lazım diyerek insanlara sürekli aşağılayıcı laflarda bulunduğunu biliyoruz
İnsanların evde yerimi doldurmak zorunda kaldığı zamanlar oldu
İnsanların gergedanlara yaşattığı şeyler artık inanılır boyutta değil.
Mortgage insanların ev satın almak için kullanabileceği bir borç türüdür.
İnsanların onu kullanacaklarını düşünüyorum.
İnsanların bunu yapması gerektiğini sanmam.
Sence insanlar doğuştan iyi midir?
Google Haritalar aracılığıyla, dünyanın dört bir yanından insanların bizden haberdar olacağını umuyorum.
Birçok ülkede, insanların büyük şehirlere gelmesinin asıl nedeni iş yüzündendir.
O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
Umarım insanlar tembel olduğumu düşünmezler.
İnsanların Tom'un zeki olduğunu düşündüklerine inanamıyorum.
Lütfen bilimin b sini bilmeyen insanlar bir şeyler bildiğini zannedip konuşmasın ya
Genellikle durum şöyledir; zekalarıyla övünen insanlar gerçekte pek de öyle olmazlar.
Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır.
İnsanların beni tanımaması beni endişelendirmez. Beni insanları tanımamam beni endişelendirir.
Biri bana tip 0 kanı olan insanların diğer kan tipi olan insanlardan daha fazla sivrisinek çektiğini söyledi.
Sanırım insanlar tek kullanımlık poşetleri kullanmayı durdurmalı.
Her gün sebze ve meyve yiyen insanların kalp krizi geçirme olasılıklarının daha düşük olduğunu duydum.
Dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.
Ben öldükten sonra, insanların benim hakkımda "O insan bana kesinlikle çok para borçlu" diyeceğini umuyorum.
Yaygın inanışa göre virüsten etkilenmiş kişilere maruz kalan kişilerin hastalığa karşı test edilmesi gerektiği öne sürülüyor.
Benim hakkımda bilmen gereken bir şey hayattaki en büyük korkumun insanların fakir olduğumu öğrenmesidir.
Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.
Tom gülünmekten korkuyordu.