Translation of "Indoors" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Indoors" in a sentence and their turkish translations:

Tom worked indoors.

Tom kapalı yerlerde çalıştı.

Tom works indoors.

Tom kapalı yerde çalışır.

I work indoors.

İç mekanda çalışıyorum.

- We are eating breakfast indoors.
- We're eating breakfast indoors.

Biz içeride kahvaltı ediyoruz.

Keep the kids indoors.

Çocukları içeride tutun.

It's too hot indoors.

Evde hava çok sıcak.

Does Tom wear shoes indoors?

Tom evde ayakkabı giyer mi?

We spent all day indoors.

Biz bütün günü içeride geçirdik.

I prefer to stay indoors.

Ben içeride kalmayı tercih ederim.

Do you wear shoes indoors?

İçeride ayakkabı giyer misin?

Tom sometimes wears sunglasses indoors.

Tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.

I prefer spending time indoors.

Ben kapalı yerde vakit geçirmeyi tercih ederim.

Why don't we go indoors?

Neden eve girmiyoruz?

I usually stay indoors on Sunday.

Pazar günü genellikle evde kalırım.

I stayed indoors because it rained.

Yağmur yağdığı için evde kaldım.

- Let's go in.
- Let's go indoors.

- Eve gidelim.
- İçeriye gidelim.

I told you to stay indoors.

Sana dışarı çıkmamanı söyledim.

I told them to stay indoors.

Onlara dışarı çıkmamalarını söyledim.

I told him to stay indoors.

Ona dışarı çıkmamasını söyledim.

I told her to stay indoors.

Ona dışarı çıkmamasını söyledim.

Tom always wears sunglasses, even indoors.

Tom her zaman güneş gözlüğü takar, hatta evde bile.

I always wear sunglasses, even indoors.

Ben her zaman güneş gözlüğü takıyorum, hatta içeride bile.

Catherine stayed indoors because it was raining.

Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.

I'd rather go out than stay indoors.

- Dışarı çıkmayı evde kalmaya tercih ederim.
- Evde kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.

It was raining hard, so we played indoors.

O kadar çok yağmur yağıyordu ki içerde oynadık.

Because it started raining hard, we played indoors.

Şiddetli yağmur yağmaya başladığı için içeride oynadık.

My children have to stay indoors after dark.

Benim çocuklarım hava karardıktan sonra içeride kalmak zorundalar.

In severe weather, it's best to stay indoors.

Şiddetli havalarda, evde kalmak en iyisidir.

Tom certainly spends a lot of time indoors.

Tom kesinlikle kapalı yerlerde çok zaman harcıyor.

I was sick and had to stay indoors.

Hastaydım ve evde kalmak zorundaydım.

We'd rather eat indoors. It's too cold outside.

İçeride yemek yemeyi tercih ederiz. Dışarısı çok soğuk.

- Tom thought it would be safer to stay indoors.
- Tom thought that it would be safer to stay indoors.

Tom evde kalmanın daha güvenli olacağını düşündü.

Elliptical bicycles are a good option for exercising indoors.

Eliptik bisikletler, kapalı alanda egzersiz yapmak için iyi bir seçenektir.

Let's take a rest in the garden instead of indoors.

Ev yerine bahçede dinlenelim.

This kind of weather makes me want to stay indoors.

Bu tür hava evde kalmamı istetir.

During hay fever season, Tom usually tries to stay indoors.

Saman nezlesi mevsimi sırasında, Tom genellikle evde kalmaya çalışır.

The best bet on a rainy day is to remain indoors.

Yağmurlu bir günde en iyisi evde kalmaktır.

It rained heavily all day, during which time I stayed indoors.

Tüm gün şiddetli yağmur yağdı, bu zaman zarfında evde kaldım.

When Shishir comes out to translate, it's best to remain indoors.

Shishir çeviri yapmak için dışarı çıktığı zaman, en iyisi evde kalmaktır.

It's a shame to stay indoors on a day like this.

Böyle bir günde evde kalmak bir utanç.

Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.

Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.

When I was a child, I spent most of my time indoors reading.

Ben çocukken, zamanımın çoğunu evde okuyarak geçirdim.

- I told Tom to stay indoors.
- I told Tom to stay at home.

Tom'a dışarı çıkmamasını söyledim.

Who wants to be cooped up indoors on a nice day like this?

Böyle güzel bir günde kim eve kapatılmak ister?

People were told to stay indoors because of the violence in the streets.

İnsanlara sokaklardaki şiddet nedeniyle evde kalmaları söylendi.

- I stayed indoors because it rained.
- I stayed home because it was raining.

Yağmur yağdığı için evde kaldım.

It was very cold last night, so we didn't go outside, but stayed indoors.

Dün gece hava çok soğuktu, bu yüzden dışarıya çıkmadık, evde kaldık.

- I think it's cruel to keep a cat indoors.
- I think it's cruel to keep a cat inside.

Bence bir kediyi evde tutmak acımasızcadır.

- Since it was raining, we had to eat our picnic lunch indoors.
- Because of the rain, we had to eat our picnic inside.

Yağmur yağdığı için piknik öğle yemeğimizi evde yedik.