Translation of "Breakfast" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Breakfast" in a sentence and their turkish translations:

Breakfast!

Kahvaltı!

- Tom made breakfast.
- Tom had breakfast.

Tom kahvaltı yaptı.

- He had breakfast.
- She had breakfast.

O kahvaltı yaptı.

- I'm eating breakfast.
- I'm having breakfast.

Ben kahvaltı yapıyorum.

- I'm making breakfast.
- I'm cooking breakfast.

Kahvaltı hazırlıyorum.

Have breakfast.

Kahvaltı yap.

- Does that include breakfast?
- Is breakfast included?

Bu kahvaltı içeriyor mu?

- We are having breakfast.
- We're having breakfast.

- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- Biz kahvaltı ediyoruz.

- Tom's cooking breakfast.
- Tom is cooking breakfast.

Tom kahvaltı pişiriyor.

- Does that price include breakfast?
- Does that include breakfast?
- Is breakfast included?

O fiyata kahvaltı dahil mi?

- Tom is making breakfast.
- Tom's cooking breakfast.
- Tom is getting breakfast ready.

Tom kahvaltı hazırlıyor.

- Have you eaten breakfast yet?
- Did you have breakfast?
- Have you had breakfast?
- Have you had breakfast yet?
- Have you already eaten breakfast?
- Have you already had breakfast?
- Have you eaten breakfast already?

Kahvaltı yapmış mıydın?

- I've just finished breakfast.
- I've just finished eating breakfast.
- I just finished breakfast.

Kahvaltıyı şimdi bitirdim.

- Tom is making breakfast.
- Tom is getting breakfast ready.
- Tom is preparing breakfast.

Tom kahvaltı hazırlıyor.

- Have you eaten breakfast yet?
- Have you had breakfast?
- Have you had breakfast yet?
- Have you already eaten breakfast?
- Have you already had breakfast?

Kahvaltı yaptın mı?

Breakfast is ready.

Kahvaltı hazır.

Is breakfast ready?

Kahvaltı hazır mı?

Let's have breakfast.

Kahvaltı edelim.

I skipped breakfast.

Kahvaltıyı atladım.

Breakfast is served.

Kahvaltı servis edilir.

He made breakfast.

O kahvaltı hazırladı.

She made breakfast.

O, kahvaltı hazırladı.

Mary made breakfast.

Mary kahvaltı hazırladı.

We made breakfast.

Biz kahvaltı hazırladık.

They made breakfast.

Onlar kahvaltı hazırladı.

I had breakfast.

Ben sabah kahvaltısı yaptım.

He had breakfast.

O, sabah kahvaltısı yaptı.

Tom had breakfast.

Tom kahvaltı yaptı.

Mary had breakfast.

Mary kahvaltı yaptı.

They had breakfast.

Onların kahvaltıları vardı.

What's for breakfast?

Kahvaltıda ne var?

We're making breakfast.

Biz sabah kahvaltısı hazırlıyoruz.

We had breakfast.

Kahvaltı yedik.

Tom made breakfast.

- Tom kahvaltı yaptı.
- Tom kahvaltı etti.

I made breakfast.

Kahvaltı hazırladım.

Where's my breakfast?

Sabah kahvaltım nerede?

You'll miss breakfast.

Sen kahvaltıyı kaçıracaksın.

He finished breakfast.

Kahvaltısını bitirdi.

I'm making breakfast.

Kahvaltı hazırlıyorum.

I'm preparing breakfast.

Ben kahvaltı hazırlıyorum.

I cooked breakfast.

Ben kahvaltı pişirdim.

Tom ate breakfast.

Tom kahvaltı yedi.

We're eating breakfast.

- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- Biz kahvaltı ediyoruz.

Sami ordered breakfast.

Sami kahvaltı sipariş etti.

When is breakfast?

Kahvaltı ne zaman servis ediliyor?

- She's getting breakfast ready.
- She is getting breakfast ready.

O, kahvaltı hazırlıyor.

- I don't eat breakfast.
- I do not eat breakfast.

Ben kahvaltı yemem.

- We are eating breakfast inside.
- We're eating breakfast inside.

Biz içeride kahvaltı yiyoruz.

- Tom made breakfast for Mary.
- Tom made Mary breakfast.

Tom Mary için kahvaltı hazırladı.

- I prepared breakfast for you.
- I made you breakfast.

Sana kahvaltı hazırladım.

- I should've eaten breakfast.
- I should have eaten breakfast.

Kahvaltı yapmalıydım.

- We are eating breakfast indoors.
- We're eating breakfast indoors.

Biz içeride kahvaltı ediyoruz.

- Tom ate breakfast alone.
- Tom ate breakfast all alone.

Tom kahvaltıyı tek başına yedi.

- When is breakfast served?
- When is the breakfast served?

Kahvaltı ne zaman servis ediliyor?

- I'll make you breakfast.
- I'll make breakfast for you.

Sana kahvaltı hazırlayacağım.

- Have you had breakfast?
- Have you already had breakfast?

Kahvaltı yaptın mı?

- Tom should've eaten breakfast.
- Tom should have eaten breakfast.

Tom kahvaltı yemeliydi.

- Did you have breakfast?
- Have you already had breakfast?

Kahvaltı yaptın mı?

- Have you already eaten breakfast?
- Have you already had breakfast?
- Have you eaten breakfast already?

Zaten kahvaltı yaptın mı?

- I've already eaten breakfast.
- I have already had my breakfast.
- I've already had my breakfast.

Daha önce kahvaltımı yaptım.

- I have not finished breakfast yet.
- I haven't finished breakfast yet.
- I haven't yet finished breakfast.

Kahvaltıyı henüz bitirmedim.

- Have you eaten breakfast yet?
- Have you already had breakfast?

- Kahvaltını yaptın mı?
- Kahvaltı yaptın mı?

- I have breakfast every morning.
- I eat breakfast every morning.

- Her sabah kahvaltı yaparım.
- Ben her sabah kahvaltı yaparım.

- I've already eaten breakfast.
- I have already had my breakfast.

Kahvaltıyı çoktan yaptım.

- Tom cooked breakfast.
- Tom was the one who cooked breakfast.

Tom kahvaltı pişirdi.

- I often eat breakfast here.
- I often have breakfast here.

Sıklıkla burada kahvaltı ederim.

- Have you had breakfast yet?
- Have you already had breakfast?

Kahvaltı yaptın mı?

Meg is preparing breakfast.

Meg kahvaltı hazırlıyor.

She seldom eats breakfast.

O, nadiren kahvaltı yapar.

Breakfast is a smorgasbord.

Sabah kahvaltısı iskandinav usulü açık büfedir.

What does breakfast include?

Kahvaltı neleri kapsıyor?

I skipped my breakfast.

Sabah kahvaltımı atladım.

I've just eaten breakfast.

Ben kahvaltıyı az önce yaptım.

What time is breakfast?

Kahvaltı saat kaçtadır?

She should eat breakfast.

O, kahvaltı yemelidir.

This is a breakfast.

Bu bir kahvaltı.

Describe your ideal breakfast.

İdeal kahvaltını tarif et.

Tom left after breakfast.

Tom kahvaltıdan sonra gitti.

Do you want breakfast?

Kahvaltı ister misin?

I often skip breakfast.

Sık sık kahvaltıyı atlarım.

I showered before breakfast.

Kahvaltıdan önce duş aldım.