Examples of using "Giggle" in a sentence and their turkish translations:
Onun her zaman kıkırdaması vardı.
Onun sevimli bir kıkırdaması var.
Tom kıkır kıkır gülmeye başladı.
Sinemalarda sürekli sohbet eden ve kıkırdayan insanların arkasında oturmak keyifli bir akşam yapmaz.
Eğer çok zekiysen, öyleyse neden dersimi devralmıyorsun ve ben sadece burada oturacağım ve kıkır kıkır güleceğim!