Translation of "Giggle" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Giggle" in a sentence and their turkish translations:

He always had a giggle.

Onun her zaman kıkırdaması vardı.

She has a cute giggle.

Onun sevimli bir kıkırdaması var.

- Tom started chuckling.
- Tom started giggling.
- Tom started to chuckle.
- Tom started to giggle.

Tom kıkır kıkır gülmeye başladı.

Sitting behind people at the movies who constantly chat and giggle doesn't make for an enjoyable evening.

Sinemalarda sürekli sohbet eden ve kıkırdayan insanların arkasında oturmak keyifli bir akşam yapmaz.

If you're so smart, then why don't you take over my lesson and I'll just sit here and giggle!

Eğer çok zekiysen, öyleyse neden dersimi devralmıyorsun ve ben sadece burada oturacağım ve kıkır kıkır güleceğim!