Translation of "Evening" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Evening" in a sentence and their turkish translations:

- Good evening.
- Good evening!

İyi akşamlar.

Good evening.

İyi akşamlar.

- It's not evening yet.
- It isn't evening yet.

- Henüz akşam değil.
- Daha akşam olmadı.

- Call him this evening.
- Call her this evening.

Bu akşam onu ara.

- I'm seeing her this evening.
- I'm seeing him this evening.
- I'm meeting her this evening.
- I'm meeting him this evening.

Bu akşam onunla görüşeceğim.

Enjoy your evening.

Akşamın keyfini çıkarın.

Good evening, everyone.

Herkese iyi akşamlar.

Good evening, Madam.

İyi geceler bayan.

Good evening, Tom.

İyi akşamlar, Tom.

Good evening Chicago.

İyi akşamlar Şikago.

- I am free this evening.
- I'm free this evening.

Bu akşam boşum.

- I leave this evening.
- I'll be leaving this evening.

Bu akşam terk ediyor olacağım.

- It was a lovely evening.
- It was a beautiful evening.

Güzel bir akşamdı.

- He won't call this evening.
- She won't call this evening.

Bu akşam telefon etmez.

- Read this in the evening!
- Read this in the evening.

Akşamleyin bunu oku.

- Tom looks tired this evening.
- Tom seems tired this evening.

Tom bu akşam yorgun görünüyor.

- Good evening, how are you?
- Good evening. How's it going?

İyi akşamlar. Nasılsın?

It took all evening.

O bütün akşam sürdü.

Call me this evening.

Bu akşam beni arayın.

You're tired this evening.

Bu akşam yorgunsun.

Call him this evening.

Bu akşam onu ara.

Call her this evening.

Bu akşam onu ara.

Call us this evening.

Bu akşam bizi ara.

Call them this evening.

Bu akşam onlara telefon et.

Call Mary this evening.

Bu akşam Mary'yi ara.

Call Tom this evening.

Bu akşam Tom'u ara.

Beautiful evening, isn't it?

Güzel bir akşamüstü, değil mi?

Have a wonderful evening.

Harika bir akşam geçir.

I'll remember this evening.

Ben bu akşamı hatırlayacağım.

The evening isn't over.

Akşam bitmedi.

It rained yesterday evening.

Dün akşam yağmur yağdı.

I leave this evening.

Bu akşam ayrılıyorum.

I'll stay until evening.

Akşama kadar kalacağım.

Evening was drawing near.

Akşam yaklaşıyordu.

Tom drank all evening.

Tom bütün akşam içki içti.

I write every evening.

Her akşam yazarım.

How was your evening?

Akşamın nasıldı?

Have a nice evening.

İyi akşamlar.

I'm departing this evening.

Bu akşam yola çıkıyorum.

Evening dress is desired.

Akşam elbisesi tercih edilir.

I'll start this evening.

Bu akşam başlayacağım.

It's a pleasant evening.

Hoş bir akşam.

- Will he come this evening?
- Will he be coming this evening?

O bu akşam gelecek mi?

- I am at home every evening.
- I'm at home every evening.

Her akşam evdeyim.

- We are expecting company this evening.
- We're expecting company this evening.

Bu akşam misafir bekliyoruz.

- What shall we do this evening?
- What are we doing this evening?

Bu akşam ne yapıyoruz?

- What did you have this evening?
- What did you eat this evening?

Bu akşam ne yedin?

- I'm going to play tennis this evening.
- I'll play tennis this evening.

Bu akşam tenis oynayacağım.

- It was a quiet winter evening.
- It was a calm winter evening.

Sakin bir kış akşamıydı.

- We're having a party this evening.
- We're throwing a party this evening.

Bu akşam bir parti veriyoruz.

Early evening in southern Africa.

Afrika'nın güneyinde sabahın erken saatleri.

Good evening, ladies and gentlemen.

İyi akşamlar, bayanlar ve baylar!

It's awfully cold this evening.

Bu akşam son derece soğuk.

Are you free tomorrow evening?

Yarın akşam boş musun?

He looks tired this evening.

O, bu akşam yorgun görünüyor.

I'll be free this evening.

Bu akşam boş olacağım.

Let's eat in this evening.

Bu akşam evde yiyelim.

We had a pleasant evening.

Biz hoş bir akşam geçirdik.

It's very cold this evening.

Hava bu akşam çok soğuk.

This was a winter evening.

Bu sessiz bir kış akşamı oldu.

Will he come this evening?

O bu akşam gelecek mi?

Are you enjoying the evening?

Akşamdan zevk alıyor musun?

I'm meeting him this evening.

Bu akşam onunla görüşeceğim.

You look beautiful this evening.

Bu akşam güzel görünüyorsun.

Do do something this evening.

- Bu akşam bir şeyler yap!
- Bu akşam bir şeyler yapın!

I'll be back by evening.

Akşama kadar geri döneceğim.

Good evening, how are you?

İyi akşamlar. Nasılsın?

Tom didn't come yesterday evening.

Tom dün akşam gelmedi.

Tom will arrive tomorrow evening.

Tom yarın akşam varacak.

Tom passed away yesterday evening.

Tom dün akşam vefat etti.

Tom was murdered yesterday evening.

Tom dün akşam öldürüldü.

Is she free this evening?

Bu akşam boş mu?

Is he free this evening?

Bu akşam boş mu?

Tuesday evening we all panicked.

Salı akşamı hepimiz panikledik.

It was an amazing evening.

Şaşırtıcı bir akşamdı.

It was a lovely evening.

Güzel bir akşamdı.

I'm expecting company this evening.

- Bu akşam misafir bekliyorum.
- Bu akşam misafirim gelecek.

Isn't this a wonderful evening?

Bu harika bir akşam değil mi?

I'm eating out this evening.

Bu akşam dışarıda yiyeceğim.

I'm dining out this evening.

Bu akşam dışarıda yiyeceğim.

Let's eat out this evening.

Bu akşam dışarıda yiyelim.

I've had a pleasant evening.

Ben hoş bir akşam geçirdim.

It might rain before evening.

Akşamdan önce yağmur yağabilir.

Are you free this evening?

Bu akşam boş musun?

It might snow this evening.

Bu akşam kar yağabilir.

It was a wonderful evening.

O harika bir akşamdı.