Examples of using "Galilee" in a sentence and their turkish translations:
Kuzeyinde ise Galilee Vadisi vardı.
İsa ertesi gün Celile'ye gitmeye karar verdi.
Sonra İsa, Yahya tarafından vaftiz edilmek için Celile'den Ürdün'e geldi.
İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.