Examples of using "Andrew" in a sentence and their turkish translations:
Andrew Linda ile okulda görüşür.
Andrew politikada aktif oldu.
Andrew Jackson 1828 yılında başkan seçildi.
Andrew yatak odasındaki bazı rafları onarıyor.
Amerika'da 2002 yılında Andrew Carlssin adında bir adam ortaya çıktı
Philip, Andrew ve Peter gibi, Bethesda kasabasındandı.
Andrew Johnson hayatını kurtarmak için evini terk etmek zorunda kaldı.
Kayıtlarda ise 2002 Aralık tarihinden önce Andrew Carlssin isminde bir kişiye rastlanmıyor
Fermat'ın Son Teoremi, nihayet 1994 yılında İngiliz matematikçi Andrew Vaylzom tarafından kanıtlandı.
İşin daha ilginç tarafı ise bu fotoğrafta Andrew Carlssin ben de varım diyor
Andrew yaptığı ilk şey, kardeşi Simon bulmak ve onu anlatmaktı.
İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.