Examples of using "Ferns" in a sentence and their turkish translations:
Onlar eğrelti otlarının çiçekleri olabileceğini söylüyor.
Eğrelti otları bu kadar kuru bir yerde yetişmez.
Pekâlâ, biraz daha dal toplayalım.
Çam ağaçlarıyla ve eğrelti otlarıyla kaplı bir manzara hayal edin.