Examples of using "Erratic" in a sentence and their turkish translations:
Mary Tom'un düzensiz davranışı tarafından rahatsız oldu.
Sami'nin, Leyla'nın düzensiz davranışları nedeniyle kafası karışmıştı.
Hisse senedi fiyatları bu son ay dengesizdi.
Fadıl'ın davranışı daha kontrollü ve dengesiz hale geliyordu.
Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça
Düzensiz malzemelerin etkisini azaltmak zorundaydık.
Dan en genç halası Linda'yla sapkın bir cinsel ilişkiye başladı.
Fadıl o kadar dengesiz hale geldi ki karısı onu terk etmeye karar verdi.