Translation of "Drowsy" in Turkish

I'm getting drowsy.

Ben uyuşuklaşıyorum.

Drowsy driving kills.

Uykulu sürüş öldürür.

Tom looked drowsy.

Tom uykulu görünüyordu.

Tom looks drowsy.

Tom uykulu görünüyor.

I feel a little drowsy.

Biraz uykum geldi.

She became drowsy after supper.

Akşam yemeğinden sonra onun uykusu geldi.

She becomes drowsy after dinner.

Akşam yemeğinden sonra onu uyku bastırıyor.

Tom became drowsy after supper.

Tom akşam yemeğinden sonra uykulu hale geldi.

Tom got drowsy after supper.

Tom akşam yemeğinden sonra mayıştı.

Tom got drowsy after lunch.

Tom öğle yemeğinden sonra uyuştu.

- Tom said he was getting drowsy.
- Tom said that he was getting drowsy.

Tom mayıştığını söyledi.

Tom started to get drowsy again.

Tom tekrar mayışmaya başladı.

I often feel drowsy after lunch.

Öğle yemeğinden sonra kendimi genellikle uykulu hissederim.

Tom often feels drowsy after eating lunch.

Öğle yemeğini yedikten sonra Tom'un sık sık uykusu gelir.

Hay fever medicine usually makes me drowsy.

Alerjiye karşı ilaçlar genelde bana uyku veriyor.

I'd just woken up and was still drowsy.

Ben az önce uyandım ve hâlâ uykuluyum.

- Tom looks like he's sleepy.
- Tom looks drowsy.

Tom uykusu gelmiş gibi gözüküyor.

I sometimes feel drowsy in the early afternoon.

- Bazen öğleden sonra erken saatlerde uykulu hissediyorum.
- Ben bazen öğleden sonranın ilk saatlerinde uykulu hissediyorum.

- Tom seemed sleepy.
- Tom sounded sleepy.
- Tom looked sleepy.
- Tom seemed to be sleepy.
- Tom looked drowsy.

Tom uykulu görünüyordu.