Examples of using "Drowned" in a sentence and their turkish translations:
Tom boğuldu.
Ben boğuldum.
Neredeyse boğuluyordu.
Sen boğulabilirdin.
Tom boğulabilirdi.
Boğulabilirdim.
Onların hepsi boğuldu.
Allah'tan kimse boğulmadı.
Neredeyse boğuluyorduk.
O, boğulmuştu.
Tom neredeyse boğuluyordu.
O neredeyse boğuluyordu.
Sami neredeyse boğuluyordu.
Neredeyse boğuluyordum.
Çocuk neredeyse boğuluyordu.
Neredeyse boğuluyordu.
O, neredeyse boğuluyordu.
O bir kedi boğdu.
Birkaç Japon askeri boğuldu.
Tom dün neredeyse boğuluyordu.
Tom ve ben neredeyse boğuluyorduk.
Hem Tom hem de Mary neredeyse boğuluyordu.
- Çocuk neredeyse boğuluyordu.
- Oğlan neredeyse boğuluyordu.
O, neredeyse boğuluyordu.
Onlardan ikisi boğuldu.
Gölde boğuldu.
O bir taş ocağında boğuldu.
Tom okyanusta boğuldu.
Tom küvette boğuldu.
Tom ve Mary her ikisi de boğuldu.
Ben okyanusta boğuldum.
O, okyanusta boğuldu.
Okyanusta boğuldu.
Biz okyanusta boğulduk.
Mary okyanusta boğuldu.
Onlar okyanusta boğuldular.
O nehirde boğuldu.
Tom nehirde boğuldu.
Tom neredeyse boğuluyordu.
Tom komşusunun kedisini boğmuş.
Geçen yaz neredeyse boğuluyordum.
Sami havuzunda boğuldu.
Gölde boğuldu.
Tom bu gölde boğuldu.
Nehirde boğuldu.
Yardımın olmasaydı, boğulurdum.
Tom kendi yüzme havuzunda boğuldu.
Mürettabattan bazıları boğuldu.
Çok fazla su değirmenciyi boğdu.
Birçok insan boğuldu.
Bir gölde kendini boğdu.
Tom komşusunun havuzunda boğuldu.
Tom ve Mary muhtemelen birlikte boğuldular.
O neredeyse nehirde boğuluyordu.
Çocuk boğulmak üzereydi.
Tom neredeyse nehirde boğuluyordu.
Nehirde neredeyse boğuluyordum.
Sami bir yüzme havuzunda boğuldu.
Mary kendi yüzme havuzunda boğuldu.
Biri onu küvette boğmuştu.
Çocuğunun boğulmasına izin verdi.
Nehirde yüzerken boğuldu.
Dün gölette bir kız boğuldu.
Bir sarhoş yüzmeye gitti ve neredeyse boğuluyordu.
Tom havuza düşüp boğuldu.
Tom nehirde yüzerken boğuldu.
Tom suya düşüp boğuldu.
Birçok hayvan selde boğuldu.
Suya düştü ve boğuldu.
Beni kurtarmamış olsaydın boğulmuş olurdum.
Eğer erkek kardeşim bana yardım etmeseydi, boğulurdum.
- O sadece boğulmak için oraya yüzmeye gitti.
- Oraya yüzmeye diye boğulmaya gitti.
Tom neredeyse komşusunun yüzme havuzunda boğuluyordu.
Sokaklar ve evler sel altında kaldı.
Paraşütçü okyanusa düştü ve boğuldu.
Odamı dün gece ay ışığı kapladı.
Neredeyse boğulmuş olan adam nefes almaya başladı.
Tom üç yıl önce Superior gölünde boğuldu.
Yangının uğultusu çığlıkları bastırdı.
Erkek kardeşim beni kurtarmasaydı boğulurdum.
Yardımın olmasaydı boğulurdum.
Gözyaşlarına boğulmuş mutsuz bir kadın, hikayesini anlattı.
Çocuk kıl payı boğulmaktan kurtuldu.
Neredeyse nehirde boğuluyordu.
Üç yolcu kurtuldu ama geri kalan yolcular boğuldu.
Son kez yüzmeyi denediğimde neredeyse boğuluyordum.
Tom sarhoş oldu ve banyo yaparken boğuldu.
Başbakan Tuna ırmağına düşüp boğuldu.
Gemi battığında bir sürü insan boğuldu.
Bir çocuğu kurtarmaya çalışırken neredeyse boğuluyordum.
O onu boğuluncaya kadar küvette bastırdı.
Eğer onun yardımı olmasaydı o boğulabilirdi.
Küçük kız gölde boğulmaktan neredeyse kıl payı kurtuldu.
Kurbanın akciğerlerinde sabun izleri bulundu. Sanırım onlar onu banyoda boğdular.
Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.