Examples of using "Drops" in a sentence and their turkish translations:
Damlalar damladı.
Çenem düşüyor.
"Bu meyve suyunun tadı göz damlası gibi." "Göz damlasının tadına baktın mı?"
Öksürük damlan var mı?
- Tom bazen bana uğrar.
- Tom bazen beni ziyaret eder.
Göz damlası satın almak istiyorum.
- O, bazen bana uğrar.
- O bazen beni ziyaret eder.
Görünüşe göre aşağıya doğru gidiyor.
Kalan kabukları bıraktı ve hızlıca uzaklaştı.
O beni çok sık ziyaret eder.
Tom düşünceye kadar durmayacak.
Sadece birkaç damla yağmur düştü.
Defalarca uygulanan psilosibin tedavilerinin sonrasında
mikrofon açıldığında kalite birazcık düşüyor
Göz damlamı yanımda getirmeliydim.
Tom uğrarsa, lütfen ona bu belgeyi verin.
Babam zaman zaman beni ziyaret eder.
Uyurken vücut sıcaklığımız birkaç derece düşer.
Çocuk topu kaçırıyor ve sokağa doğru yakalamak için koşuyor.
O her dışarı gidişinde kitapçıya uğrar.
Kontakt lenslerim gözlerimi kurutuyor. Damla mı kullanmam gerekiyor?
Kuru bir boğazım olduğunda bu öksürük damlalarını alırım.
Göz ameliyatından sonra, George her on beş dakikada bir göz damlası kullanır.
Tam zamanlı çalışan kadın erkek kıyaslamasında rakam %9.1'e düşer
Bu yüzden kilo veriyor ve muazzam bir güç kaybına uğruyor.
Ansızın büyük yağmur damlaları karanlık gökyüzünden düşmeye başladı.
Kısa bir sağanaktan sonra su damlaları ağaç yapraklarında parlıyordu
Tom her gün işe giderken çocuklarını okula bırakır.
Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.
O, ofisten eve giderken ara sıra bu kitapçıya uğrar.