Examples of using "Doomed" in a sentence and their turkish translations:
Biz mahkum oluyoruz.
Biz hapı yuttuk!
Hepiniz ölüme mahkumsunuz.
Senin mesain mecburidir.
Ölmek insanın kaderidir.
Sami'nin projesi başarısızlığa mahkûm.
Bu da Türkiye'nin 2003 yılına kadar
Plan başından beri başarısızlığa mahkum edildi.
Sizin çabalar başarısızlığa mahkumdur.
Tarihten ders almayanlar bunu tekrarlamaya mahkumdur.
Onlar sonu gelmiş şirketten, batan gemiyi terk eden fareler gibi kaçtılar.
Ama her şey bitmiş değil ve daha vakit var.
Tarihten ders almayanlar bunu tekrarlamaya mahkumdur.
İmparator Manuel, Bizans'ın Türklere katılacağına inanarak meclisten ayrıldı
Peki, gördüğümüz her şey Tesla'nın başarısızlığa mahkum olduğu anlamına mı geliyor?
Tom'un Mary ile ilişkisi onun en iyi arkadaşı ile yattığı andan itibaren mahkum edildi.
Altında dört atı öldürüldü ve şahsen İmparatorluk Muhafızlarının
Washington, İran’ı istila etmenin aşırı maliyetli olacağını ve muhtemelen başarısızlığa mahkum olacağını çok iyi biliyor.
sonrasında Vlad duyumu alır ve orduyu pusuya düşürür, çaresiz Dan, Vlad'a düello teklif edecektir