Examples of using "Divine" in a sentence and their turkish translations:
İsa, tanrısal değildir.
O yemek sadece kutsaldı.
Hata yapmak insanidir, affetmek tanrısal.
o kadar çok fazla dua ederek zamanlarını harcıyorlar ki.
içten içe onu ilahî bir varlık gibi görüyorum.
Fadıl ilahi mesajlar alıyor olduğuna inanıyordu.
diğer bir deyişle ilahi bilgelik de diyebiliriz
Musa ilahi emirleri taşıyan dağdan indi.
Rüya Tom'u sarstı. O bunu ilahi bir uyarı olarak aldı.
Tanrıların Oğulları, biz kutsal tohumlarız. Bir gün, biz Babamızın olduğu şey olacağız.
Ertesi akşam, tahtın ilahi hakkı, gece gökyüzünde muhteşem bir kuyruklu yıldız tarafından teyit edildiğini iddia eder.