Examples of using "Messages" in a sentence and their turkish translations:
Mektupları iletmek
çok mesaj içeriyordu
Sana üç tane mesaj bıraktım.
Uzun mesajları kimse okumaz.
Senin üç mesajın var.
Mesajlarını aldım.
- Otuz mesajınız var.
- Otuz mesajın var.
Dan'ın mesajları kepazeydi.
Biz metin mesajlarını değiştirdik.
Hiç mesajın yok.
Bu mesajları kim yazdı?
Sami'nin mesajları hiç durmadı.
Tom mesajlarını kontrol etti.
Mesajlarına baktı.
Ama mesajları aldın mı?
yine çok fazla mesaj içeriyordu
Tom'a üç mesaj bıraktım.
Mesajlarımı aldın mı?
Tom Mary'nin e-posta mesajlarını görmezden geldi.
Altı okunmamış mesajın var.
Ona üç mesaj bıraktım.
Daha fazla mesajınız yok.
Onlara üç tane mesaj bıraktım.
Ona üç tane mesaj bıraktım.
Ben asla mesajlarımı kontrol etmem.
Yeni mesajınız yok.
Tom mesajlarını kontrol ediyor.
Tom hiç mesaj almadı.
Hiç mesaj almadım.
Sami, Leyla'nın gizli mesajlarını okudu.
Tom'a üç mesaj bıraktım.
Başka biri bu mesajları gönderilebilirdi.
Mesajlarımı kontrol etmek zorundayım.
Mektubum ya da mesajım var mı?
Tom'a birkaç mesaj bıraktım.
Sana bir çift mesaj bıraktım.
Neden mesajlarıma cevap vermiyorsun?
Mesajlarımı kontrol edeceğim.
Ama mesajları aldın mı?
Senin tüm cep telefonu mesajlarını okudum.
Benim için herhangi bir mesaj var mı?
Tom mesaj gelip gelmediğini görmek için telefonunu kontrol etti.
Ben onlara birkaç mesaj bıraktım.
Ona iki mesaj bıraktım.
Ona birkaç mesaj bıraktım.
Dan Lind'ya metin mesajları gönderdi.
Mary, Twitter'da taciz edici mesajlar aldı.
Henüz herhangi bir mesajı silmedim.
Senin için yeni mesajlar var.
Sami, Leyla'ya birçok mesaj gönderdi.
- Sami tuhaf mesajlar almaya başladı.
- Sami garip mesajlar almaya başladı.
Bana artık mesaj göndermeyin.
Sami birkaç arkadaştan mesaj aldı.
E-posta mesajlarının mahrem olmadığını farz ederek hareket etmelisiniz.
Onlara yardımcı olacak mesajlar göndermeye başladık,
internetin mesajları nasıl güçlendirebileceğini
bize büyük mesajlar içeriyordu aslında
Tom'a birkaç mesaj gönderdim.
Dan Matt ve Linda arasında mesaj iletti.
Tom telefonuma birkaç mesaj bıraktı.
Hangi sıklıkla mesajlarını kontrol edersin.
- Benim için herhangi bir mesajınız var mı?
- Benim için hiç mesajın var mı?
- Bana hiç mesajın var mı?
Fadıl ilahi mesajlar alıyor olduğuna inanıyordu.
Tom telesekreteri mesajlar için kontrol etti.
Tom Mary için birçok sesli mesaj bıraktı.
Sami metresine 3000 sesli mesaj gönderdi.
- Thomas kısa mesajıma cevap vermedi.
- Thomas kısa mesajımı yanıtlamadı.
Sami, Layla'ya Facebook mesajları gönderiyor.
Mesajları alamıyorum. Posta kutumun sorunları var.
Gelen kutumda yeni mesajlar yok.
Onun hâlâ mesajlarımı okuduğunu düşünüyor musun?
Sence o hala mesajlarımı okuyor mudur?
Bu sabah mesajlarımı henüz kontrol etmedim.
Tom zaten tehdit edici üç telefon mesajı aldı.
Genellikle basit mesajları iletmek için el hareketlerini kullanırız.
Tom dün bana otuzdan fazla mesaj yazdı.
O benim mesajlarımı açtı ve kasten onları görmezden geldi.
Mary bir günde yaklaşık 100 cep telefonu mesajı göndermektedir.
Mary telefonda mesajlarına bakıyor.
Tom telefonundaki mesajlarını kontrol ediyor.
Fadıl ve Leyla birbirlerine mesaj gönderdiler.
Tom'dan sık sık cep telefonu mesajları alıyor musunuz?
Mesajlar Mary'den değil Tom'dandı.
Tom günde yaklaşık otuz SMS gönderiyor.
Sami, Leyla'ya Facebook üzerinden binlerce mesaj gönderdi.
Sami mahkemeye Leyla'nın tehdit mesajlarını sundu.
Sami, Leyla'ya mesaj yollamaya devam etti.
Aldığım mesajlarda onu ben gördüm.
Bu mesajların satır aralarını okumak gerekiyor.
Ben o zamandan beri ondan herhangi bir mesaj almadım.
Fal kurabiyelerinin içine saklanmış mesajları okumayı severim.
Tom anahtar kelime araştırmaları kullanarak e-posta mesajlarını içinden seçti.
Tom'dan gelen e-postaları görmemezlikten gelmeyi durdurmalısın.
Beni aramayı ve mesajlar göndermeyi bırakmadı.
O beni aramayı ve bana mesajlar göndermeyi bırakmıyor.
Sami günde yaklaşık altı yüz mesaj alıyordu.
Sami, Facebook'taki diğer insanlardan mesajlar almaya başladı.
Ondan gelen emailleri görmezden gelmeyi bırakman gerekiyor.
AMAZON ETKİSİ Donald Trump'ın başkanlık kampanyasında yinelenen