Examples of using "Disturb" in a sentence and their turkish translations:
Beni rahatsız etme!
- Rahatsız etme.
- Rahatsız etmeyin.
Tom'u rahatsız etmeyin.
Onu rahatsız etmeyin.
Bizi rahatsız etme.
- Seni rahatsız etmeyeceğim.
- Seni rahatsız etmeyecem.
Lütfen rahatsız etmeyin!
Onun davranışları beni rahatsız ediyor.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Diğerlerini rahatsız etme.
Onu rahatsız etmeyin.
Onun eylemleri beni rahatsız ediyor.
Beni rahatsız etmiyorsun.
Tom seni rahatsız etmeyecek.
Benim düzenimi çok bozuyorsunuz.
Tom'u rahatsız etmemeye çalış.
Kim gelmiyor, rahatsız etme.
Bizi rahatsız etmemeye çalış.
Onları rahatsız etmemeye çalış.
Beni rahatsız etmemeye çalış.
Onu rahatsız etmemeye çalış.
Onu rahatsız etmeye çalışma.
- Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Onu rahatsız etmeyin.
Başkalarını rahatsız etmemek için sessizce çalışın.
Öksürük uykunu rahatsız ediyor mu?
Çalışırken beni rahatsız etmeyin.
Tom'u rahatsız etmek istemiyorum.
Seni rahatsız etmek istemiyorum.
Tom'u rahatsız etmek istemedim.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Beni rahatsız etme.
Evrene rahatsızlık vermeye cüret eder miyim?
Rahatsız etme, ben dil çalışıyorum!
Çalışırken Tom'u rahatsız etme.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Onları rahatsız etmek istemiyorum.
Onu rahatsız etmek istemiyorum.
Onları rahatsız etmek istemedim.
Onu rahatsız etmek istemedim.
Onu rahatsız etmek istemedim.
Onları rahatsız etme.
Onu rahatsız etme.
Bizi rahatsız etme.
Umarım Tom'u rahatsız etmediniz.
Tom uyurken rahatsız etme.
bunun ne büyük önemi onları rahatsız edip
Uyurken onu rahatsız etme.
Hastaları rahatsız etmek istemedim.
Sizi bu kadar geç saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sen bizi rahatsız etmemek için saygılıydın.
Bu vakitte doktoru rahatsız edemem.
Seni rahatsız etmeyeceğim.
Sen ders çalışıyorken seni rahatsız etmemeye çalışacağım.
Benim burada sigara içmem sizi rahatsız ediyor mu?
Gece bu kadar geç saatte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Seni işinden alıkoymamaya çalışacam.
Beni rahatsız etme.
Onu rahatsız etmeyin. Şu anda çalışıyor.
Çalıştığınızı gördüm ve sizi rahatsız etmedim.
Onu rahatsız etmek istemiyorum.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm ama büyük bir sorunumuz var.
Onu rahatsız etmek istemiyorum.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm fakat sizin için bir telefon çağrısı var.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Emily şu anda odasında ders çalışıyor, bu yüzden lütfen onu rahatsız etmeyin.
Sizi biraz rahatsız edebilir miyim?
Tom Mary'yi gece geç saatte rahatsız etmek istemedi, ama acil bir durumdu.
Konuşurken sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.