Examples of using "Destroying" in a sentence and their turkish translations:
O, elbisesini mahvediyor.
O, elbisesini mahvediyor.
Mary elbiselerini tahrip ediyor.
Tom elbiselerini tahrip ediyor.
Sen elbiseni tahrip ediyorsun.
Biz elbiselerimizi tahrip ediyoruz.
O, elbiselerini tahrip ediyor.
Onun elbiselerini mahvediyor.
Bir şey her şeyi mahvediyor.
Bu da sayısız aileyi yıkıp zarar veriyordu.
Tahta kuruları evleri yok ediyor.
Cahillik bu ülkeyi yok ediyor.
Kendi ülkemizi yok ediyoruz.
Tom, Mary'nin hayatını mahvediyor.
Palmiye yağı yağmur ormanlarını yok ediyor.
Onu yok ettiklerine inanıyordu.
Kedi bu kanepeyi yok ediyor.
İnsanlık hızla dünya'nın çevresini tahrip ediyor.
- Dev bir kertenkele şehri mahvediyor.
- Dev bir kertenkele kenti yok ediyor!
Bir şeyi yıkmak, yapmaktan çok daha kolaydır.
Volkan önüne çıkan her şeyi yok ediyor.
Çocukken karınca yuvalarını tahrip etmeyi severdim.
O korkunç, hayatı değiştiren ve hayatı yok eden olay gördü
önüne gelen her şeyi yok ederek ilerliyor
geçmiş yıllarda devleti yıkmakla ve bölmekle yargılanmış bir
Onu yok ettiklerine inanıyordu.