Examples of using "Definite" in a sentence and their turkish translations:
Bu kesin bir gelişme.
- Bana kesin bir cevap verin.
- Bana kesin bir cevap ver.
Kesin planlarım yok.
korkusunun muazzam bir şekilde azaldığı
Karar hala kesin değildir.
O size kesin bir şey söyledi mi?
Sana bugün net bir cevap veremem.
Onun gideceği kesin.
Belirli bir artikel mi arıyorsun?
Ondan net bir cevap alamadım.
Tom'dan kesin bir cevap alamadım.
Kitabın geri dönüşü için belirli bir zaman yoktur.
Onun Amerika'ya gideceği açık.
Maliyet kararımızı vermede kesin bir faktördür.
Bana kesin bir cevap verin.
Ayrılmadan önce belirli bir planının olmasını istiyorum.
Esperantoda belirsiz artikel yoktur ve sadece bir tane belirli artikel vardır.
Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.
Tom, Mary'yle konuşana kadar kesin bir cevap vermek istemedi.
Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.
Bana kesin bir cevap ver.
Tom kesin bir hesaplaşma olmadığı sürece o hisse senedine yatırım yapmayacağını söyledi.
Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır.
Esperanto dilinde, cümlenin ya da belirli tanım edatının son sesli harfi çıkarılıp onun yerine kesme işareti kullanılabilir.