Examples of using "Deciding" in a sentence and their turkish translations:
Yapmaya karar vermedim.
Moody’s ve Fitch'e güveniyor.
Karar vermeden önce onun üzerinde uyu.
O karar vermeden önce seçeneklerini dikkatlice düşündü.
Nereye park edeceğime karar vermede sorun yaşıyorum.
Tom'un daha sonra ne yapacağına karar verme sorunu vardı.
Onu yapmak için gerçekten karar verdiğimi hatırlamıyorum.
Yağmura rağmen biz dışarı çıkmak için karar veriyoruz.
Lütfen ne yapacağınıza karar vermeden önce zaman ayırın.
Benim en büyük sorunum ne giymem gerektiğine karar vermektir.
Bir dahaki sefere ne yapacağıma karar vermek en büyük sorunumdur.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
Hangisini alacağıma karar vermeyi zor buluyorum.
Karar vermeden önce, aileme danışmak istiyorum.
Gittikçe daha fazla insan et yemeyi durdurmaya karar veriyor.
Neden her zaman bizim için her şeye karar veren kişisin.
En büyük sorunum daha sonra ne yapmam gerektiğine karar vermektir.
Hangisini alacağımıza karar vermeyi zor buluyoruz.
Özellikle nakliye hizmetlerine giriş yapmaya karar verdiler.
Onu alıp almayacağımıza karar vermeden önce evi kontrol ettik.
Tom oraya gidip gitmemeye karar vermede zorluk yaşıyor.
Nasıl karar verdiniz böyle bir şey yapmaya?
Tom gerçekten gitmesinin gerekip gerekmediğine karar vermekte sorun yaşıyor.
Köpeğimi hangi marka köpek yiyeceği ile besleyeceğime karar vermede güçlük çekiyorum.
Tom partide ne giyeceğine karar vermede zorlanıyor.
Onu satın almaya karar vermeden önce, uyup uymadığını görmek için ceketi denedim.
Kederli tüccarlar kendi adaletleri kendileri ararlar, Eflak Voyvodasını ortadan kaldırıp
Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, herhangi bir ürünü alıp almayacağımıza karar verirken fiyat baskın faktör haline gelir.