Examples of using "Considered" in a sentence and their turkish translations:
O onu göz önünde bulundurdu.
Bunu yapmayı düşündüm.
Ben onu göz önünde bulundurdum.
O onu göz önünde bulundurdu.
Mary onu göz önünde bulundurdu.
- Onlar onu göz önünde bulundurdu.
- Durumu değerlendirdiler.
Bunu düşündük.
Onu düşündük.
- Onu dikkate aldım.
- Onu düşündüm.
Tom'u düşündüm.
O kendini şanslı addetti.
Bunu hiç düşünmedim.
Ben bunu zaten göz önünde bulundurdum.
Tom yakışıklı olarak kabul edilir.
Tom güvenilir olarak düşünülüyor.
Amputasyon düşündünüz mü?
- Terapi düşündünüz mü?
- Tedavi düşündünüz mü?
Ben onu dikkate almadım.
Onu hiç hesaba katmadım.
Bu benim düşündüğüm bir şey.
Ben gitmemeyi düşündüm.
Tom Mary'nin isteğini dikkate aldı.
Tom soruyu düşündü.
Tom onu düşünmemişti.
Tom sorunu düşündü.
Tom asla onu düşünmedi.
O bir işbirliği düşündü.
Onu düşündünüz mü?
Köleler mal olarak kabul edildi.
Tom kendini şanslı olarak addetti.
Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom tehlikeli sayılır.
- Tom tehlikeli kabul edilir.
Ben kendimi şanslı saydım.
Bu iftira olarak değerlendirilmiyor mu?
Onun hasta olduğu düşünülüyor.
Bu ihtimali düşündüm.
O, iki alternatif ders düşündü.
İşimi değiştirmeyi düşündüm.
O, onun teklifini dikkatlice düşündü.
O, bir suç ortağı olarak düşünüldü.
Ermenistan'a gitmeyi düşündüm.
Tom dikkatle sorunu düşündü.
Onlar o konuya önem verdi.
Birçok etken düşünülmelidir.
Bunu hiç düşünmemiştim bile.
Tom o olasılığı düşünmemişti.
O olasılığı zaten düşündüm.
Her zaman kendimi şanslı düşündüm.
Tom şanslı addedilebilirdi.
Bunu düşündün, değil mi?
Tom seçeneklerini dikkatle düşünüp taşındı.
Tom'un çok güvenilir olduğu düşünülüyor.
Tom tehlikeli düşünülmeli.
Önerimi düşündünüz mü?
Hiç bunu düşündün mü?
Birkaç öneri düşünüldü.
Tom'un yarası ciddi olarak düşünülmüyor.
Birçok bilim adamı garip olarak düşünülür.
Polisi aramayı düşündüm.
Tom durumu dikkatli bir şekilde değerlendirdi.
Ben zaten o planı düşündüm.
Ben o fikri zaten düşündüm.
Mary cevabını dikkatli bir şekilde düşündü.
Tom onun cevabını dikkatli bir şekilde düşündü.
Tom sorunun değişmez olduğunu düşündü.
Tom işini değiştirmeyi düşündü.
Her iki yaralanma da ciddi kabul edilmiyor.
Agresif bir davranış olarak kabul edilir.
Tom'un hayatta kalması mucizevi kabul edildi.
Tom'un yaralaları önemsiz sayılır.
Leyla, Salime'yi bir arkadaş olarak kabul etti.
Leyla işini bırakmayı düşünüyordu.
Mary kendini bir oyuncusu olarak gördü.
O planını dikkatle inceledi.
Tom teklifi dikkatle düşündü.
Tom bunu yapmayı düşündü.
Sami kendini çok akıllı olarak görüyordu.
- Sami, Ferit'i arkadaşı olarak görüyordu.
- Sami, Ferit'i arkadaşı olarak kabul ediyordu.
- Sami, Ferit'i arkadaşı olarak düşünüyordu.
Ben de bu ihtimali düşündüm.
Bunu düşünmedim bile.
Hiç gönüllü olmayı düşündün mü?
Onlar, Tom'u bir kahraman olarak görüyorlardı.
Tom emekli olmayı asla düşünmediğini söyledi.
Bunu çok dikkatlice düşündüm.
- Tüm bu olasılıkları hesaba kattım.
- Tüm bu olasılıkları düşündüm.
- Bu olasılığı da göz önüne aldım.
- Bu olasılığı da düşündüm.
Bu muhtemelen uygun düşünülmez.
Sana her zaman bir arkadaş gözüyle baktım.
Boston'a taşınmayı düşündün mü?
Kaçan mahkumlar tehlikeli olarak kabul edilirler.
Tom'un yaraları hayatı tehdit olarak düşünülmez.
İş için o düşünülüyor.
Mary cevabını çok dikkatli bir şekilde düşündü.
Tom onun cevabını çok dikkatli bir şekilde düşündü.
Birçok kişi onu bir cimri olarak düşündü.