Examples of using "Dangerously" in a sentence and their turkish translations:
Tehlikeli şekilde soğuğa maruz kalıyor.
Tehlikeli bir şekilde yaşamaktan hoşlanıyorsun.
Tehlikeli bir şekilde yaşamaktan zevk alır mısın?
tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.
Oksijen kritik seviyeye düşmüş durumda.
Kasırga tehlikeli bir biçimde yaklaşıyor.
İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.
Neredeyse donarak ölecektik.
Arkadaş bulamazsa soğukta tek başına tehlikeli bir gece geçirecek.
Uçağımız tehlikeli bir biçimde Türk Hava Yolları uçağına yaklaşıyordu.