Translation of "Dangerously" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Dangerously" in a sentence and their turkish translations:

He is dangerously exposed.

Tehlikeli şekilde soğuğa maruz kalıyor.

You do like living dangerously.

Tehlikeli bir şekilde yaşamaktan hoşlanıyorsun.

Do you enjoy living dangerously?

Tehlikeli bir şekilde yaşamaktan zevk alır mısın?

A dangerously false sense of security.

tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.

Oxygen levels are now dangerously low.

Oksijen kritik seviyeye düşmüş durumda.

The hurricane is coming dangerously close.

Kasırga tehlikeli bir biçimde yaklaşıyor.

Britain faced dangerously low supplies of food.

İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.

We came dangerously close to freezing to death.

Neredeyse donarak ölecektik.

Without them, he faces a dangerously cold night alone.

Arkadaş bulamazsa soğukta tek başına tehlikeli bir gece geçirecek.

Our plane was dangerously approaching the Turkish Airlines airliner.

Uçağımız tehlikeli bir biçimde Türk Hava Yolları uçağına yaklaşıyordu.