Examples of using "Divorce" in a sentence and their turkish translations:
Boşanmayı düşün.
- Boşan ondan
- Onu boşa.
Boşanmak streslidir.
Tom boşanmak istiyor.
Hiçbir şey boşanmayı önlememeli.
Boşanmak istiyorum.
- O ayrılmak istiyor.
- O boşanmak istiyor.
Biz boşanıyoruz.
Tom boşanmak istedi.
Tom boşanma davası açtı.
Boşanma her zaman can yakıcı.
Ben boşanıyorum.
Boşanma davası açıyorum.
Fadıl, Leyla'dan boşanmadı.
Ben boşanma davası açtım.
Leyla boşanmak istedi.
Layla boşanmayı düşünmeye başladı.
Sami boşanmak istedi.
Sami boşanma davası açtı.
Sami boşanmayı düşünüyordu.
Boşanmayı tercih ediyorum.
Birçok çift boşanma ile biter.
Sonunda boşandım.
Tom boşanma davası açıyor.
Tom boşanma için dava açtı.
Dan boşanmayı düşünüyordu.
Tom'un karısı boşanma davası açtı.
Bu boşanma her şeyi mahvediyor.
Tom boşanma kağıtlarını imzaladı.
Fadıl boşanma davası açıyordu.
Boşanmak istedim.
Leyla, Sami'yi boşanmakla tehdit etti.
Boşanma bir seçenek değildir.
Leyla boşanmak istiyordu.
Sami boşanma hakkında konuşuyordu.
Tom boşanma avukatı.
Sami boşanmayı planlamaya başladı.
Sami asla boşanmak istemedi.
Boşanmak istediğini düşündüm.
zorlu bir boşanma süreciyle mücadele ettiyseniz
O, boşanmak istedi.
O, bir boşanmayı kabul etmeyecektir.
Sanırım o onu boşayacak.
Boşanma bugünlerde daha yaygın oluyor.
Belki de onların ikisi de kesinlikle boşanmak istiyorlar.
İstediğim şey bir boşanma.
Boşanmak istiyorsun, değil mi?
Biz boşanmaya karar verdik.
Tom ve Mary boşanmayı düşünüyorlar.
İmzalı boşanma anlaşmamız var.
Boşanmayı kabul edeceğim.
Boşanma genellikle acı bir ayrılıktır.
Ben boşanma davası açmayı ciddi olarak düşünüyorum.
Tom asla tekrar boşanmak istemedi.
O, boşanmadan sonra yalnızdı.
Zina bir boşanma nedeniydi.
Boşanmayı ciddi olarak düşünüyor musun?
Tom, Mary'den boşanmak istedi.
Mary Tom'la boşanmadı.
Hayali gerçekten ayıramıyor musun?
Tom bir boşanma avukatını işe aldı.
Tom 2013'te boşanma davası açtı.
Tom boşanmayı kabul etmeyecek.
Tom boşanmak istiyordu.
Leyla, anne ve babasının boşanmasından acı çekiyordu.
Tom boşandığını söylüyor.
Bu kadar yeter, boşanmak istiyorum.
Sami, Leyla'yı boşamak niyetinde değildi.
Sami, Leyla'dan boşanmayı planlıyordu.
Sami ve Leyla boşanma kararı aldılar.
Sami'nin anne babası boşanmaya karar verdi.
Tom Mary'ye boşanmak istediğini söyledi.
Tom Mary'nin kocasını boşayacağını düşünüyor.
Tom ve Mary boşanmayı düşünüyor.
Eşinden boşanmak istediği için
Mary'nin boşanmasını ne zaman öğrendiniz?
Ben boşanma hakkında düşünüyordum.
Mary'nin boşanmak istediğini duydum.
Tom asla boşanmak istemedi.
Tom benden boşanmak istiyor.
Mary'nin boşanmak istediğini duydum.
Boşanma oranının artması bekleniyor.
Tom'un boşanma için dava açtığını duydum.
Ben boşanmayı hayal bile edemiyorum.
Mary'ye boşanmak istediğimi söyledim.
Boşanmak için ortak bir karar aldılar.
Evliliklerin yüzde kaçı boşanmayla sona erer?
Boşanmış olmamızı isterdim.
Evlilik, boşanmanın temel sebebidir.
Tüm paran için seni boşayacağım.
Biz boşanıyoruz.
Tom ve Mary boşanmayı düşünüyor.
Dan boşandıktan sonra Londra'ya taşındı.
O, boşanmasından sonra çok hassastı.
Katolik kilisesi boşanmaya karşıdır.
Ona boşanmak istediğini söyledi.
Tom ve Mary kötü bir ayrılma yaşadı.