Translation of "Magnet" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Magnet" in a sentence and their turkish translations:

Consider a magnet

bir mıknatıs düşünün

A magnet attracts iron.

Mıknatıs demiri çeker.

This is a horseshoe magnet.

Bu at nalı bir mıknatıstır.

- Earth is like a big magnet.
- The earth is like a big magnet.

Dünya büyük bir mıknatıs gibidir.

Yes world is a giant magnet

evet dünya dev bir mıknatıs

Sami was a magnet for scammers.

- Sami dolandırıcıları çeken bir mıknatıstı.
- Sami dolandırıcılar için bir mıknatıstı.

Tom is enrolled in a magnet school.

Tom bir mıknatıs okula kayıtlıdır.

Tom's new car is a pussy magnet.

- Tom'un yeni arabası kızları çekiyor.
- Tom'un yeni arabası kedileri üstüne çekiyor.

Well my brother is the world then magnet?

iyi de kardeşim dünya o zaman mıknatıs mı?

Peter really wants a magnet on his fridge.

Peter gerçekten buzdolabına bir mıknatıs istiyor.

The students used a magnet in science class.

Öğrenciler fen sınıfında bir mıknatıs kullandılar.

Tom has a souvenir magnet of Boston on his fridge.

Tom'un buzdolabında Boston şehir magneti var.

Tom bought a squirrel magnet and put it on the fridge.

Tom bir sincap mıknatısı aldı ve onu buzdolabının üstüne koydu.

The Earth is like a ball with a large magnet inside.

Dünya, içindeki büyük bir mıknatısla bir top gibidir.

The earth is like a ball with a big magnet in it.

Dünya, içinde büyük bir mıknatısı olan bir top gibidir.

A magnet can pick up and hold many nails at a time.

Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.

Going out from one pole of the magnet and going to the other pole

mıknatısın bir kutbundan çıkıp diğer kutbuna doğru giderek