Examples of using "Graph" in a sentence and their turkish translations:
Bu grafiği düşünün:
Bu grafik, Avustralya'da
O grafiği bana açıklar mıydınız?
O grafiğe bakmak istiyorum.
Şu grafiğe yakından bir bakın.
Şimdi de şu çubuk grafiğine göz atalım,
- Kosekant fonksiyon grafiği, dikey asimptotlara sahiptir.
- Kosekant fonksiyon grafiğinin, dikey sonuşmazları vardır.
Bu grafikte, daha da fazla standart tamamlandıkça,
Fizikçi olduğuma göre bir grafik olmalı, değil mi?
O diyagramı bana açıklar mısın?