Translation of "Citizenship" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Citizenship" in a sentence and their turkish translations:

Tom has dual citizenship.

Tom'un çifte vatandaşlığı var.

He has Ukrainian citizenship.

Ukrayna vatandaşlığı var.

Tom applied for citizenship.

Tom vatandaşlık için başvurdu.

He acquired American citizenship.

Amerikan vatandaşlığını kazandı.

I have dual citizenship.

Benim çifte vatandaşlığım var.

Tom gained American citizenship.

Tom Amerikan vatandaşlığını kazandı.

She has Ukrainian citizenship.

Ukrayna vatandaşlığı var.

- He will be given American citizenship.
- He'll be granted American citizenship.

Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.

What is your citizenship status?

Vatandaşlık durumunuz nedir?

Citizenship is a prerequisite for voting.

Vatandaşlık, oylama için bir ön koşuldur.

He will be given American citizenship.

Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.

The plan talks a lot about active citizenship. But it must be active and engaged citizenship.

Plan, aktif vatandaşlık hakkında çok konuşuyor. Ama aktif ve tatbiki bir vatandaşlık olmalıdır.

The traitor was deprived of his citizenship.

Vatan haini, vatandaşlığından mahrum edildi.

She wanted to renounce her U.S. citizenship.

O, ABD vatandaşlığından çıkmak istedi.

All of them except one have citizenship.

Biri hariç onların hepsi vatandaşlığa sahip.

I can't believe he renounced his U.S. citizenship.

Ben onun ABD vatandaşlığından vazgeçtiğine inanamıyorum.

I want my children to have dual citizenship.

Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.

- All of them except one have citizenship.
- They're all citizens except for one.

Biri hariç onların hepsi vatandaş.

An associated state whose citizens have American citizenship but, unless they move to another

Amerika Birleşik Devletleri vatandaşılardır ancak başka bir yere taşınmadıkları sürece