Examples of using "Circulating" in a sentence and their turkish translations:
Virüs dolaşmıyor insanlar dolaşıyor
Söylentiler dolaşıyor.
Yenilgi söylentileri dolaşıyordu.
Tom ve Mary internetteki fotoğrafları dolaşmaktadır.
istikrar olan kadınları sömürmeyi ve metalaştırmayı amaçlayan gizli bir suç