Translation of "Bushes" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Bushes" in a sentence and their turkish translations:

There aren't enough bushes.

Yeterli çalı yok.

Tom ran towards the bushes.

Tom çalılara doğru koştu.

Tom crouched in the bushes.

Tom çalıların içinde çömeldi.

Tom jumped into the bushes.

Tom çalıların içine atladı.

We walked through thick bushes.

Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük.

Tom hid in the bushes.

- Tom çalıların içine saklandı.
- Tom çalıların içine gizlendi.

Tom was hiding in some bushes.

Tom bazı çalılıklarda saklanıyordu.

Tom jumped out of the bushes.

Tom çalılardan dışarı fırladı.

I hid myself in the bushes.

Kendimi çalıların içinde sakladım.

The cat lay hidden in the bushes.

Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.

Tom didn't notice Mary hiding in the bushes.

Tom Mary'nin çalılıklarda saklandığını fark etmedi.

A man was found dead between the bushes.

Çalıların arasında bir adam ölü bulundu.

The policeman fired two shots into the bushes.

Polis çalıların içine iki atış gerçekleştirdi.

And scorpions always love little bushes and hiding under rocks.

Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.

Someone is standing behind the bushes taking pictures of us.

Birisi çalılığın arkasında duruyor ve bizim resimlerimizi çekiyor.

We have some rose bushes in front of our house.

Evimizin önünde birkaç gül fidanı var.

The property was almost completely overgrown with wild blackberry bushes.

Arazi neredeyse tamamen yabani böğürtlen çalılarla kaplanmıştı.

He hid in the bushes so that they would not see him.

O, onlar onu görmesinler diye çalılıkların arkasına saklandı.

Wasn't enough, there is another danger hiding in the bushes: a bank in the shadows.

bu yeterli değilse, bekleyen bir tehlike daha var: gölgelerdeki banka.