Translation of "Result" in Turkish

The result?

Sonuç?

- The result proved disappointing.
- The result was disappointing.

Sonuç hayal kırıklığı oldu.

And the result --

Sonuç ne mi oldu?

And, the result?

Ve, sonuç mu?

- I am pleased with the result.
- I'm pleased with the result.
- I'm satisfied with the result.

Sonuçtan memnunum.

- I am pleased with the result.
- I'm happy with the result.
- I'm pleased with the result.

- Sonuçtan memnunum.
- Sonuçtan mutluyum.

- I'm happy with the result.
- I'm pleased with the result.

Sonuçtan memnunum.

- This is an incredible result.
- This is an amazing result.

Bu inanılmaz bir sonuçtur.

That's an amazing result.

Bu muhteşem bir sonuç.

What was the result?

Sonuç neydi?

The result was unexpected.

Sonuç beklenmiyordu.

The result doesn't change.

Sonuç değişmez.

That result was predictable.

O sonuç tahmin edilebilirdi.

Was the result surprising?

Sonuç şaşırtıcı mıydı?

The result was disappointing.

Sonuç hayal kırıklığı oldu.

It is a result.

O bir sonuç.

- Tom isn't satisfied with the result.
- Tom is unsatisfied with the result.

Tom sonuçtan memnun değil.

- Are you satisfied with the result?
- Are you happy with the result?

Sonuçtan memnun musunuz?

- Tom is satisfied with the result.
- Tom is pleased with the result.

Tom sonuçtan memnun.

We have a terrible result

karşımıza korkunç bir sonuç ortaya çıkıyor

The result confirmed my hypothesis.

Sonuç benim hipotezimi doğruladı.

The result will satisfy him.

Sonuç onu tatmin edecek.

Many diseases result from poverty.

Birçok hastalık yoksulluktan kaynaklanır.

The result was rather disappointing.

Sonuç biraz üzücüydü.

I didn't expect that result.

O sonucu beklemiyordum.

Accidents often result from carelessness.

Kazalar çoğunlukla dikkatsizlikten kaynaklanır.

Tom didn't expect that result.

Tom bu sonucu beklemiyordu.

This is a good result.

Bu iyi bir sonuç.

I didn't like the result.

Ben sonucu beğenmedim.

We're delighted with the result.

Biz sonuçtan mutluyuz.

My attempt gave no result.

Teşebbüsüm sonuç vermedi.

I didn't expect this result.

Bu sonucu beklemiyordum.

We need a positive result.

Olumlu bir sonuca ihtiyacımız var.

He's depressed about the result.

O sonuç hakkında karamsar.

The result was really satisfying.

Sonuç gerçekten tatmin ediciydi.

As a result, prices rose.

Sonuç olarak, fiyatlar yükseldi.

He's worried about the result.

Sonuç için endişeli.

We're pleased with the result.

Sonuçtan memnunuz.

The result is tragically predictable.

Sonuç trajik olarak öngörülebilirdir.

The result is easily predicted.

Sonuç kolayca tahmin edilebilirdir.

It wasn't a bad result.

Kötü bir sonuç değildi.

I'm pleased with this result.

Bu sonuçtan memnunum.

I'm pleased with the result.

Sonuçtan memnunum.

The result exceeded my expectations.

Sonuç beklentilerimi aştı.

Is a result of animal agriculture

hayvancılığın bir sonucudur

As a result, halalness is desired

Sonuçta helallik istenmektedir

As a result of these movements

bu hareketler sonucunda ise

You are responsible for the result.

Sen sonuçtan sorumlusun.

The result remains to be seen.

Sonuç görülmek için kalır.

She was disappointed with the result.

O sonuç nedeniyle hayal kırıklığına uğramıştı.

He was delighted at the result.

O sonuçtan memnundu.

He is unsatisfied with the result.

Sonuçtan tatmin olmuş değil.

He felt nervous about the result.

Sonuç hakkında sinirlendi.

Big successes result from constant effort.

Büyük başarılar sürekli çabadan kaynaklanmaktadır.

He is satisfied with the result.

O, sonuçtan memnun.

All our efforts were without result.

Bütün çabalarımız sonuçsuz kaldı.

He's anxious about his examination result.

O, sınav sonucu hakkında endişeli.

She seemed disappointed at the result.

O, sonuçtan dolayı hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu.

They are happy about the result.

Onlar sonuç hakkında memnun.

They were satisfied with the result.

Onlar sonuçtan memnundu.

They are happy with the result.

Onlar sonuçtan mutlu.

They looked satisfied with the result.

Sonuçtan memnun görünüyorlardı.

We were disillusioned with the result.

Sonuçtan dolayı hayal kırıklığına uğradık.

I'm very happy with the result.

Ben sonuçtan çok mutluyum.

I am anxious about the result.

Sonuç hakkında endişeliyim.

Tom is worried about the result.

Tom sonuç hakkında endişeli.

He is anxious about the result.

O, sonuç hakkında endişelidir.

He was satisfied with the result.

Sonuçtan memnundu.

Tom is satisfied with the result.

Tom sonuçtan memnun.

Tom seems puzzled by the result.

Tom sonuca şaşırmış görünüyor.

I feel nervous about the result.

Ben sonuçla ilgili gergin hissediyorum.

I informed him of the result.

Ona sonucu bildirdim.

Tom was overjoyed with the result.

Tom sonuçtan çok memnundu.

I was disappointed with the result.

Sonuçla ilgili hayal kırıklığına uğradım.

Tom was satisfied with the result.

Tom sonuçtan memnun oldu.

Are you glad about the result?

Sonuçtan memnun musun?

Are you satisfied with the result?

Sonuçtan memnun musunuz?

But the result is just coconut.

ama sonuç sadece hindistan cevizi.

The result won't really be good.

Sonuç gerçekten iyi olmayacak.

I was disappointed at the result.

Ben sonuç konusunda hayal kırıklığına uğradım.

She was satisfied with the result.

O, sonuçtan memnundu.

We're now waiting for the result.

Şimdi sonuç için bekliyoruz.

This is a really good result.

Bu gerçekten iyi bir sonuçtur.

We're quite pleased with the result.

Sonuçtan oldukça memnunuz.

We're very pleased with the result.

Sonuçtan çok memnunuz.

Aren't you satisfied with the result?

Sonuçtan memnun değil misin?

Tom was delighted with the result.

Tom sonuçtan memnundu.

Tom is delighted with the result.

Tom sonuçtan memnundur.

Two things result from this fact.

Bu olgu iki sonuç doğuruyor.

- The result is opposite to what we expected.
- The result is opposite to our expectations.

Sonuç beklentilerimizin tersidir.