Translation of "Arrogance" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Arrogance" in a sentence and their turkish translations:

Wealth breeds arrogance.

Servet kibir doğurur.

His arrogance infuriates me.

Küstahlığı beni deli ediyor.

Her arrogance infuriates me.

Onun küstahlığı beni kızdırıyor.

Your arrogance infuriates me.

Küstahlığın beni kızdırıyor.

- I cannot put up with his arrogance.
- I can't do with his arrogance.
- I can't stand his arrogance.
- I can't put up with his arrogance.

Onun küstahlığına katlanamıyorum.

We need ambition without arrogance.

Kibirlenmeden hırslanmamız lazım.

I can't stand his arrogance.

- Ben onun küstahlığına dayanamam.
- Onun küstahlığına tahammül edemem.

His arrogance knows no bounds.

Onun kibrinin sınırı yok.

- I cannot stand his arrogance any longer.
- I can't stand his arrogance any longer.

Ben artık onun küstahlığına daha fazla dayanamam.

I get mad at his arrogance.

Onun küstahlığına sinir oluyorum.

His arrogance is no longer tolerable.

Onun kibri artık katlanılır değil.

Arrogance leads to a person's downfall.

Kibir bir kişinin çöküşüne yol açar.

I can't deal with his arrogance.

Onun küstahlığı ile baş edemiyorum.

His arrogance led to his downfall.

Küstahlığı onun çöküşüne yol açtı.

They'll pay a price for their arrogance.

Onlar kıskançlıkları için bir bedel ödeyecekler.

I can't stand Tom's arrogance any longer.

Tom'un kibirine artık dayanamıyorum.

Tom's arrogance led to his own undoing.

Tom'un kibri kendi başını yedi.

The hostess couldn't possibly put up with his arrogance.

Hostes muhtemelen onun küstahlığına tahammül edemedi.

There's often a fine line between confidence and arrogance.

Güven ve kibir arasında çoğu kez ince bir çizgi vardır.

Tom doesn't understand the difference between confidence and arrogance.

Tom güven ve kibir arasındaki farkı bilmiyor.

It is arrogance to think that technology will save us.

Teknolojinin bizi kurtaracağını düşünmek kibirdir.

With these stupid attitudes, Maria only proves her own arrogance.

Bu aptalca tutumlar ile, Maria sadece kendi kibrini kanıtlıyor.

I lost my temper with him because of his arrogance.

Kibirinden dolayı ona çok kızdım.

- With these stupid attitudes, Maria only proves her own arrogance.
- With these stupid attitudes, Maria doesn't do more than proving her own arrogance.

Bu aptalca tavırlarıyla Maria kendi kibrini kanıtlamaktan daha fazlasını yapmaz.

I am so afraid it. Because of the arrogance of humankind.

Ben bundan çok korkuyorum. Çünkü ben, insanoğlunun kibrinden çok korkuyorum.

- Pride goes before a fall.
- Arrogance leads to a person's downfall.

Gurur bir düşüşten önce gider.

If I had to sum up your attitude in one word, it would be arrogance.

Tutumunu tek kelimeyle özetleyecek olsaydım, bu küstahlık olurdu.