Examples of using "Arrogance" in a sentence and their turkish translations:
Servet kibir doğurur.
Küstahlığı beni deli ediyor.
Onun küstahlığı beni kızdırıyor.
Küstahlığın beni kızdırıyor.
Onun küstahlığına katlanamıyorum.
Kibirlenmeden hırslanmamız lazım.
- Ben onun küstahlığına dayanamam.
- Onun küstahlığına tahammül edemem.
Onun kibrinin sınırı yok.
Ben artık onun küstahlığına daha fazla dayanamam.
Onun küstahlığına sinir oluyorum.
Onun kibri artık katlanılır değil.
Kibir bir kişinin çöküşüne yol açar.
Onun küstahlığı ile baş edemiyorum.
Küstahlığı onun çöküşüne yol açtı.
Onlar kıskançlıkları için bir bedel ödeyecekler.
Tom'un kibirine artık dayanamıyorum.
Tom'un kibri kendi başını yedi.
Hostes muhtemelen onun küstahlığına tahammül edemedi.
Güven ve kibir arasında çoğu kez ince bir çizgi vardır.
Tom güven ve kibir arasındaki farkı bilmiyor.
Teknolojinin bizi kurtaracağını düşünmek kibirdir.
Bu aptalca tutumlar ile, Maria sadece kendi kibrini kanıtlıyor.
Kibirinden dolayı ona çok kızdım.
Bu aptalca tavırlarıyla Maria kendi kibrini kanıtlamaktan daha fazlasını yapmaz.
Ben bundan çok korkuyorum. Çünkü ben, insanoğlunun kibrinden çok korkuyorum.
Gurur bir düşüşten önce gider.
Tutumunu tek kelimeyle özetleyecek olsaydım, bu küstahlık olurdu.