Examples of using "Arriving" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi geliyorum.
- Yılbaşı geliyor.
- Yeni yıl geliyor.
Tom ne zaman varıyor?
Erken gelmek iyidir.
Tom ne zaman geliyor?
Misafirlerimiz geliyorlar.
- Tom yarın varıyor.
- Tom yarın geliyor.
Günüm geliyor.
Trenler zamanında geliyorlar.
Biz zamanında varacak mıyız?
- Geç vardığım için özür dilerim.
- Geç geldiğim için özür dilerim.
O Cenova'dan geliyor.
Onlar her an geliyor olacaklar.
- Tom yakında varıyor olacak.
- Tom yakında gelecek.
- Tom yakında gelmiş olacak.
- Tom yakında varmış olacak.
Geç geldiğime pişman değilim.
Tren yakında geliyor.
Onun uçağı yakında geliyor mu?
Onlar geç gelmeye devam edecekler.
Tom saat kaçta varıyor?
pazarlara ulaşamadan boşa gidiyor.
Misafirler yakında geliyor olmalı.
Geç vardığım için üzgünüm, fazla uyudum.
Tom öğleyin geliyor olmalı.
Tom saat kaçta geliyor olacak?
Bazı gemiler Avrupa'dan geliyordu.
Sadece Tom ve Mary geliyorlar.
Biz tiyatroya gidiyoruz.
Tom her an gelecek.
Erkek kardeşim yarın sabah geliyor.
Tom hangi trenle geliyor?
Sabah varıyor olacağım.
Tom'un uçuşu erken gelecek.
Yakında buraya dönüyor olacak.
Ben gitmiyorum, geliyorum!
"Ben gitmiyorum, geliyorum."
şafak vakti Napolyon'un sağ kanadına ulaştı.
O eve gittiğinde hırsızlığı keşfetti.
Okula koştu, zamanında vardı.
Narita'ya gelince bana telefon etti.
Ve anne baban? Onlar ne zaman geliyorlar?
Tom Mary'nin ne zaman geleceğini biliyordu.
Tom ve Mary ne zaman geliyor?
O gittiğinde ben tam geliyordum.
Tom Mary'nin ne zaman geleceğini merak ediyordu.
Ben şimdi içeriye giriyorum.
Tom sabahleyin varacak.
Tom'un bugün varması bekleniyor.
Tom bir saat geç dönüyor olacak.
Tom yarın gelecek.
Bu akşam Boston'a geleceğim.
Tom sana geleceğini ne zaman söyledi?
Kar zamanında varmamızı engelledi.
Havaalanına vardığımda onu aradım.
Trenimiz Hakata'ya ne zaman varıyor?
Oraya varınca, onu görmeye gitti.
Yakında Hong Kong'tan buraya geliyorlar.
Eve ne zaman geliyor olacaksın?
Tren geliyor!
Fırtına zamanında ulaşmamızı engelledi.
Tom yaklaşık 2.30'da varıyor olacak.
Tom bu akşam Boston'a geliyor olacak.
Tom yakında geliyor. Sen hazır olmalısın.
Bir sonraki tren hangi saatte geliyor?
Onlar saat on birde trenle geliyor olacaklar.
Fırtına onun zamanında ulaşmasını engelledi.
Tom ve Mary ne zaman geliyor olacaklar?
Misafirler 2.30'dan biraz sonra gelmeye başladı.
Tom yarın akşam trenle geliyor olacak.
Tom yakında Avustralya'dan buraya varıyor olacak.
Tom Mary'yi zamanında gelmediği için azarladı.
Boston'a ne zaman varıyor olacağız?
Tom, Mary'ye ne zaman geliyor olacağını söylemedi.
İstasyona vardığında, trenini gitmiş buldu.
İstasyona vardığımda, benim treni gitmiş buldum.
Tren saat dokuzda kalkar, saat onda oraya varır.
Babam istasyona saat beşte varıyor.
O gemi bu akşam San Fransisco'ya varıyor.
Tokyo'ya varınca ona bir mektup yazdım.
Ne zaman varacağımı kimseye söylemedim.
Biz onların saat 8'de geleceklerini unutmamalıyız.
Annesi 9.10 treniyle geliyor.
İstasyona geldikten sonra arkadaşımı aradım.
Tom John'un ne zaman geliyor olacağını Mary'ye söyledi mi?
Akşam 09:00'da Chicago'ya varıyorduk.
Tom yarın geliyor olacak.
İstasyona vardığında, o, erkek kardeşini aradı.
Bir otuz beş sularında istasyona varıyorum.
Tom sabahleyin gelecek.
Tom bir saat geç gelecek.
Tom Mary'nin ne zaman geleceğini bilmediğini söyledi.
Ben bagajımın yakında gelip gelmeyeceğini bilmek istiyorum.
Eve vardıktan sonra derhal bir yemek hazırlamaya girişti.
Havaalanına vardığımda uçağın kalktığını gördüm.
Otobüsümüz saat sekizde kalktı ve saat on birde Boston'a vardı.
Kötü hava gemimizin zamanında varmasını engelledi.
Tom'un mektubu onun ne zaman Boston'a geleceğini söylemiyordu.
Zamanında gelmediği için Tom Mary'ye özür dilemelidir.