Translation of "Trains" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Trains" in a sentence and their turkish translations:

Steam trains were replaced by electric trains.

- Dumanlı trenler elektrikli trenlerle değiştirildi.
- Buharlı trenlerin yerini elektrikli trenler aldı.

He loves trains.

O trenleri sever.

I like trains.

Trenleri severim.

She loves trains.

O, trenleri sever.

Tom loves trains.

Tom trenleri sever.

I love trains.

Trenleri severim.

Tom trains dogs.

Tom köpekleri eğitiyor.

Tom changed trains.

Tom trenleri değiştirdi.

Tom likes trains.

Tom trenleri sever.

- Exercise trains the muscles.
- Physical exercise trains the muscles.

Egzersiz kasları eğitir.

- I like trains very much.
- I really like trains.

- Trenleri çok severim.
- Trenleri gerçekten seviyorum.

Toddler-size electric trains.

Elektrikli çocuk trenleri.

Change trains at Shinjuku.

Shinjuku'da trenleri değiştirin.

I really like trains.

Trenleri gerçekten seviyorum.

Trains run on rails.

Trenler raylar üzerinde çalışır.

I don't like trains.

Ben trenleri sevmem.

Tom likes model trains.

Tom model trenleri sever.

Are there any express trains?

Hiç ekspres tren var mı?

Trains were arriving on time.

Trenler zamanında geliyorlar.

Trains are running on schedule.

Trenler programa göre çalışıyorlar.

The trains are running late.

Trenler geç çalışıyor.

Change trains at Tokyo Station.

Tokyo İstasyonunda trenleri değiştirin.

I hope you like trains.

Trenleri sevdiğini umuyorum.

Tom is obsessed with trains.

Tom trenlere takıntılı.

I like trains very much.

Trenleri çok severim.

How often do trains run?

Trenler ne sıklıkta çalışır?

Serbian trains are terribly slow.

Sırp trenleri korkunç bir şekilde yavaş...

Maglev trains require expensive infrastructure.

Maglev trenleri pahalı bir altyapı gerektirir.

Trains come more often than buses.

Trenler otobüslerden daha sık gelirler.

A good coach trains this team.

İyi bir antrenör bu takımı eğitir.

Buses, trains and planes convey passengers.

Otobüs, tren ve uçaklar yolcu taşırlar.

The trains were jammed with commuters.

- Trenler işe giden insanlarla doluydu.
- Trenler işten dönen insanlarla doluydu.
- Trenler işe gidip gelenlerle doluydu.

Those trains run every three minutes.

Şu trenler her üç dakikada bir çalışırlar.

The trains are running behind time.

Trenler zamanın gerisinde çalışıyor.

I like trains better than buses.

Trenleri otobüslerden daha çok severim.

The trains are running on schedule.

Trenler programa göre çalışıyor.

He changed trains at Sendai Station.

Sendai istasyonunda trenleri değişti.

Two passenger trains crashed in Shanghai.

İki yolcu treni Şangay'da çarpıştı.

I changed trains at Tokyo Station.

Tokyo İstasyonunda trenleri değiştim.

I changed trains at Ueno Station.

Ueno İstasyonunda trenleri değiştirdim.

I like to ride on trains.

Ben trenlere binmekten hoşlanırım.

I'm a huge fan of trains.

Ben büyük bir tren hayranıyım.

You're a huge fan of trains.

Trenlerin büyük bir hayranısın.

Tom is obsessed with model trains.

Tom model trenlere takıntılı.

Change trains at the next station.

Bir sonraki istasyonda trenleri değiştirin.

I had to change trains twice.

İki kez tren değiştirmek zorunda kaldım.

Two trains collided in Southern Italy.

Güney İtalya'daki iki tren çarpıştı.

Do I have to change trains?

Trenleri değiştirmek zorunda mıyım?

Steam trains once ran through here.

Buharlı trenler bir zamanlar buradan geçerdi.

- The trains are less frequent at night time.
- At night, the trains run less frequently.

Geceleyin trenlerin yoğunluğu daha azdır.

Where do I have to change trains?

Trenleri nerede değiştirmeliyim?

Do the trains run on diesel oil?

Trenler dizel yakıtla çalışır mı?

There is a long wait between trains.

Trenler arasında uzun bir bekleme var.

The trains run on time in Japan.

Japonya'da trenler zamanında işler.

The trains are running according to schedule.

Trenler vakit çizelgesine göre çalışıyorlar.

Change trains at Sendai Station for Tokyo.

Tokyo'ya gitmek için Sendai istasyonunda tren değiştirin.

You have to change trains at Shinjuku.

Shinjuku'da trenleri değiştirmelisin.

You have to change trains at Shibuya.

Şibuya'da trenleri değiştirmek zorundasın.

Some new railroad trains go very fast.

Bazı yeni demiryolu trenleri çok hızlı gider.

Are local trains included on this schedule?

Yerel trenler bu programa dahil mi?

Look out for pickpockets on crowded trains.

Kalabalık trenlerde yankesicilere dikkat et.

There aren't as many trains at night.

Geceleri bu kadar tren seferi yok.

Why is taking pictures of trains interesting?

Trenlerin resimlerini çekmek neden ilginçtir?

In Serbia, the trains are very slow.

Sırbistan'da, trenler çok yavaştır.

The trains are running in this snow.

Trenler bu karda çalışıyor.

They refused to let the trains move.

Trenlerin hareket etmelerine izin vermeyi reddettiler.

The troops would protect trains carrying mail.

Askerler posta taşıyan trenleri korurdu.

We'll change trains at the next station.

Bir sonraki istasyonda trenleri değiştireceğiz.

Change trains at Chicago for New York.

New York'ta Chicago için tren değiştirin.

High speed trains are common in Europe.

Yüksek hızlı trenler Avrupa'da yaygındır.

Infrastructure: high speed trains, undergrounds, highways, houses, offices…)

inşa etmek için devasa bir ilave kamu harcaması paketi açıkladı.

The trains weren't running due to the snowfall.

Trenler kar yağışı nedeniyle çalışmıyordu.

Will you tell me where to change trains?

Trenlerin nerede değiştireceğimi bana söyler misin?

Trains stopped in consequence of the heavy rain.

Şiddetli yağmur nedeniyle trenler durdu.

Why is taking pictures of trains so interesting?

Neden trenlerin resimlerini çekmek çok ilginç?

What's so fun about taking pictures of trains?

Trenlerin fotoğraflarını çekme hakkında çok eğlenceli olan nedir?

Many trains pass through the old stone tunnel.

Birçok tren eski taş tünelden geçmektedir.

They slept on public streets, buses, or trains.

Onlar kamu sokaklarında, otobüslerde ya da trenlerde uyudu.

Is it necessary to change trains along the way?

Yol boyunca trenleri değiştirmek gerekiyor mu?

You have to change trains at the next stop.

Bir sonraki durakta aktarma yapmalısınız.

The electric trains have taken the place of airplanes.

Elektrikli trenler uçakların yerini aldı.

During the strike, 35% of the trains will operate.

Grev sırasında trenlerin % 35'i çalışacak.

You have to change trains at the next station.

Bir sonraki istasyonda trenleri değiştirmek zorundasınız.

Two trains collided head-on in Italy, killing 22 passengers.

İki tren İtalya'da kafa kafaya çarpıştı, 22 yolcu hayatını kaybetti.

On New Year's Eve, the trains will run all night.

Yılbaşı gecesinde, trenler bütün gece boyunca çalışır.

The Nozomi is the fastest of all the trains in Japan.

Nozomi, Japonya'daki tüm trenlerin en hızlısıdır.

Excuse me, but will you tell me where to change trains?

Affedersiniz, trenleri nerede değiştireceğimi bana söyler misiniz?

It's bad manners to eat on trains and buses in Japan.

Japonya'da trenlerde ve otobüslerde yemek yemek terbiyesizliktir.

I would rather leave early than travel on rush-hour trains.

Kalabalık trenlerde seyahat etmektense erken çıkmayı tercih ederim.

It was because of the storm that the trains were halted.

Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.

In the fall, covers are put over the fans in trains.

Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.

When a dragonfly sees its prey, it trains its crosshairs on it

Yusufçuk avını gördüğünde avının üzerinde ilgi merkezini eğitir

There weren't any trains, so we had to walk the whole time.

Hiç tren yoktu, bu yüzden başından beri yürümek zorundaydık.

The Orient-Express is one of the world's most famous luxury passenger trains.

Orient-Express, dünyanın en ünlü lüks yolcu trenlerinden biridir.