Examples of using "Approve" in a sentence and their turkish translations:
Onlar onaylar.
Katılıyorum.
Tom onaylamazdı.
O onaylamayacak.
- Onaylayacağını düşünüyorum.
- Beğeneceğini düşünüyorum.
- Kabul edeceğini düşünüyorum.
Tom onaylamayacak.
Tom onayladı mı?
Tom kabul etmedi.
- Planını onaylayamam.
- Senin planını kabul edemem.
O kabul etmedi.
O onaylamaz.
Umarım kabul edersin.
Onların planını onaylıyorum.
Kabul ettiğine sevindim.
Onun önerisini onaylıyorum.
Onu onaylıyor musun?
Kabul ediyorum.
Ben, öneriyi onaylıyorum.
Onun kararını onaylamıyorum.
Tom'un onaylayacağından eminim.
Tom kesinlikle onaylamaz.
Ben planınızı onaylıyorum.
Senin kararını tasvip etmiyorum.
Ben planı onaylayamam.
Onun onaylayacağından eminim.
Ben onun kabul edeceğine eminim.
Tom'un onaylamayacağından eminim.
Bunu kabul ediyor musun?
Onlar projeni onayladılar mı?
Tom kesinlikle onaylayacaktır.
Ben bunu bütünüyle onaylıyorum.
Tom onu onaylamadı.
Tom bunu kabul etmek zorunda.
Biz bunu onaylamıyoruz.
Ben bunu onaylamıyorum.
Onun planını onaylıyorum.
Onu onaylamadım.
Tom'un kabul edeceğini sanmıyorum.
Babam onu onaylamaz.
Boşa zaman kaybını onaylamadı.
Kadınların sigara içmesini onaylamaz.
Kumar oynamayı gerçekten tasvip etmiyorum
Planını onaylayacağım.
Öneriyi kesinlikle onaylayamam.
Kaptan bu planı kabul etti mi?
Onun davranışını onaylamıyorum.
Muhtemelen teklifinizi kabul etmeyecektir.
Kongre önlemi onaylamadı.
Onun ebeveynleri nişanı onaylıyor.
Onun kararını onaylamıyorum.
Tom onaylardı.
Senin küstahlığını onaylamayacağım.
Kredimi onaylamayı reddettiler.
Kredimi onaylamayacaklar.
Babanın onaylayacağını sanmıyorum.
onay vermezse açamıyor zaten
Söylediklerinizi tamamen onaylıyorum.
Bazı insanlar profesyonel beyzbolü tasvip etmiyor.
Bush işkence kullanımını hoş karşılamaz.
Zamanı boşa harcamanı uygun bulmuyorum.
- Babam, evliliğimi asla onaylamayacak.
- Babam, evliliğimi kabul etmeyecek.
Teklifi kendi başıma onaylayamam.
Ebeveynlerim erkek arkadaşımı onaylamıyorlar.
Ebeveynlerim kız arkadaşımı onaylamıyorlar.
Onun yaptığı her şeyi onaylıyorum.
Onun söylediği her şeyi onaylıyorum.
Senin yaptığın her şeyi onaylıyorum.
Senin söylediğin her şeyi onaylıyorum.
Ebeveynlerin evliliğini onayladı mı?
Üslubunu her zaman tasvip etmiyorum.
Tüm delegeler, onu onaylamak için oy verdi.
Böyle gidişatı onaylamıyorum.
Annem ve babam ilişkimizi onaylamaz.
Onunla çıkmanı onaylayamam.
Planı onaylayacak gibi görünmüyorlar.
Oraya gitmemi onaylayamadı.
Bu nedenle senin planı onaylamıyorum.
Senin onaylamadığın bir şeyi yapmıyoruz.
Tom'un yaptığını onaylamıyorum.
Tom Mary'nin giyinme tarzını tasvip etmedi.
Tom o tür dili beğenmez.
Ebeveynlerim meslek seçimimi onaylamıyor.
Kabul edeceğini umuyorum.
Ailesi onun erkek arkadaşını onaylamadı.
Ben onların birbirleriyle flört etmelerini onaylamıyorum.
Grant Senato'dan anlaşmanın onaylanması istedi.
Projemi onaylıyor musun yoksa onaylamıyor musun?
Tom onaylamayacağın bir şey yapmıyor.
- Tom'un ne yapmakta olduğunu doğruluyor musunuz?
- Tom'un yapmakta olduğunu doğruluyor musunuz?
Babam ilişkimizi onaylamıyor.
Üzgünüm, Tom. Senin yöntemlerini tasvip etmiyorum.
Senin, Tom'un Mary'yle flört etmesini kabul etmediğini düşünmüştüm.
Onunla çıkmanı onaylamıyorum.
İnsanların büyük bir çoğunluğu planı kabul etti.