Translation of "You'll" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "You'll" in a sentence and their turkish translations:

- You'll find somebody.
- You'll find someone.
- You'll find one.

Birini bulacaksın.

- You'll be OK.
- You'll be fine.
- You'll do fine.
- You'll be all right.

İyi olacaksın.

You'll feel centered, you'll feel calm and you'll feel relief.

ayakların yere basacak sakinleşip ferahlayacaksın

- You'll be fine!
- You'll be fine.

İyi olacaksın.

- You'll be sorry!
- You'll be sorry.

Üzülürsün!

- You'll find somebody.
- You'll find someone.

Birini bulacaksın.

- You'll miss him.
- You'll miss her.

Onu özleyeceksin.

You'll see.

Göreceksiniz.

- You'll be OK now.
- You'll be fine now.
- You'll be all right now.

Artık iyi olacaksın.

- I believe that you'll win.
- I think you'll win.
- I believe you'll win.

Senin kazanacağına inanıyorum.

You'll do what she says and you'll succeed.

Onun söylediğini yapacaksın ve başaracaksın.

- You'll get over this.
- You'll get over it.

Bunun üstesinden geleceksin.

- You'll never catch me.
- You'll never catch me!

Asla beni yakalamayacaksın.

- You'll pay for this.
- You'll pay for this!

Bunu ödeyeceksin.

- I'm sure that you'll succeed.
- I'm confident that you'll succeed.
- I'm sure you'll succeed.

Senin başaracağından eminim.

- You'll like it.
- You'll like this.
- You're going to like it.
- You'll love this.

Bunu seveceksin.

You'll understand soon

Birazdan anlayacaksınız

You'll be OK.

İyi olacaksın.

You'll go far.

Başarılı olacaksın.

You'll be happy.

Sen mutlu olacaksın.

You'll be jealous.

Sen kıskanç olacaksın.

You'll find everything.

Sen her şeyi bulacaksın.

You'll regret this.

Buna pişman olacaksın.

You'll spook Tom.

Sen Tom'u korkutacaksın.

You'll feel better.

Sen daha iyi hissedeceksin.

You'll regret it.

Ondan pişman olacaksın.

You'll lose time.

Sen vakit kaybedeceksin.

You'll get better.

- Daha iyi olacaksın.
- İyileşeceksin.

You'll be ready.

Hazır olacaksın.

You'll catch pneumonia.

Sen zatürre olacaksın.

You'll never change.

- Asla değişmeyeceksin.
- Asla değişmeyeceksiniz.

You'll find one.

Birini bulacaksın.

You'll get wet.

- Islanacaksın.
- Islanacaksınız.

You'll get lost.

Kaybolacaksın.

You'll be mine.

Sen benim olacaksın.

You'll be impressed.

Etkileneceksin.

You'll be stopped.

Sen durdurulacaksın.

You'll be surprised.

Sen şaşıracaksın.

You'll pull through.

Atlatacaksın.

You'll get wrinkles.

Kırışacaksın.

You'll get tired.

Yorulacaksın.

You'll get fired.

Kovulacaksın.

You'll get hurt.

İncineceksin.

You'll get caught.

Yakalanacaksın.

You'll catch up.

Yetişeceksin.

You'll be gorgeous.

Sen harika olacaksın.

You'll like him.

Onu seveceksin.

You'll fall down.

Düşeceksin.

You'll embarrass Tom.

Tom'u utandıracaksın.

You'll like Tom.

Tom'dan hoşlanacaksın.

You'll love Tom.

Tom'u seveceksin.

You'll meet Tom.

- Tom'la buluşacaksın.
- Toma'yla buluşacaksın.

You'll miss Tom.

Tom'u özleyeceksin.

You'll recognize Tom.

Tom'u tanıyacaksın.

You'll see Tom.

Tom'u göreceksin.

You'll all die.

Hepiniz öleceksiniz.

You'll be alone.

Yalnız olacaksın.

You'll be arrested.

Tutuklanacaksın.

You'll be envied.

Gıpta edileceksin.

You'll be free.

Özgür olacaksın.

You'll be great.

Harika olacaksın.

You'll be impressive.

Etkileyici olacaksın.

You'll be ruined.

Harap olacaksın.

You'll be safe.

Güvencede olacaksın.

You'll be silenced.

Sessiz olacaksın.

You'll be terrific.

Müthiş olacaksın.

You'll bounce back.

Sen iyileşeceksin.

You'll catch on.

Anlayacaksın.

You'll do great.

Çok iyi yapacaksın.

You'll do it.

Onu yapacaksın.

You'll feel nothing.

Hiçbir şey hissetmeyeceksin.

You'll find it.

Onu bulacaksın.

You'll find out.

Öğreneceksin.

You'll find somebody.

Birini bulacaksın.

You'll find something.

Sen bir şey bulacaksın.

You'll get it.

Onu alacaksın.

You'll get lonely.

Yalnız olacaksın.

You'll get nothing.

Hiçbir şey almayacaksın.

You'll get one.

Bir tane alacaksın.

You'll just laugh.

Sadece güleceksin.

You'll know soon.

Yakında tanıyacaksın.

You'll lose everything.

Her şeyini kaybedeceksin.

You'll love it.

Onu seveceksin.

You'll make it.

Onu yapacaksın.

You'll miss breakfast.

Sen kahvaltıyı kaçıracaksın.

You'll miss everything.

- Her şeyi özleyeceksin.
- Her şeyi kaçıracaksın.

You'll need it.

Ona ihtiyacın olacak.

You'll need more.

Daha fazlasına ihtiyacın olacak.

You'll need one.

- Birisine ihtiyacın olacak.
- Bir taneye ihtiyacın olacak.

You'll need sleep.

Uykuya ihtiyacın olacak.

You'll need that.

Ona ihtiyacın olacak.

You'll never guess.

Asla tahmin etmeyeceksin.