Examples of using "Administered" in a sentence and their turkish translations:
Rahip kutsal yağ sürme ayinini yönetti.
O, arkadaşlarının işlerini idare etti.
Sami, Leyla'ya CPR'yi uyguladı.
Doktor ilacı hastaya verdi.
Aachen kenti bağımsız bölge olarak yönetilmiş.
Endülüs valisi olarak atanan Soult, bölgeyi Seville'deki karargahından soğuk bir verimlilikle
Hemşire Tom'a anestezi uygularken 10'dan geriye doğru saymasını söyledi.
Bilgiye Erişim Özgürlüğü Yasası net bir varsayımla yönetilmelidir: Şüphe karşısında, açıklık hüküm sürer.