Examples of using "Friend's" in a sentence and their turkish translations:
Arkadaşının adı ne?
İşte, arkadaşımın bileti.
Bu benim arkadaşımın mektubu.
Senin arkadaşının mağazası Zara mı?
Yarın bir arkadaş uğrayacak.
En iyi arkadaşınızın adı nedir?
Arkadaşının işine hayran kaldı.
O, arkadaşlarının işlerini idare etti.
Arkadaşımın arkadaşı güzeldir.
Senin arkadaşının ismi ne?
Ben bir arkadaşın evindeyim.
Fadıl arkadaşının tavsiyesine uydu.
Bu arkadaşının arabası mı?
Bu araba arkadaşının mı?
Bu senin arkadaşının arabası mı?
Bir arkadaşın çadırını ödünç aldım.
Alman arkadaşımın adı Hans.
Arkadaşımın dükkanında çalışıyorum.
Yeni arkadaşının adı ne?
Arkadaşın çok geç kaldı, değil mi?
Arkadaşın çok akıllı, değil mi?
Dostunun düşmanı, senin dostundur.
Karımın arkadaşının adı Linda.
Bugün en iyi arkadaşımın doğum günü.
Bir arkadaşın evindeydim.
Arkadaşımın durumu çok ciddi.
Arkadaşın diğer odada.
Sami arkadaşımın eski erkek arkadaşı.
Bir arkadaşımın evinde kalacağım.
bir arkadaşın düğününe davet edilmeyince
Arkadaşımın evinde kalıyorum.
Arkadaşımın şemsiyesinin altına sığındım.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
Tom arkadaşımın arkadaşı.
Arkadaşımın evine gidiyorum.
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
O, arkadaşının terfisini kıskanıyordu.
Arkadaşımın köpeklerinden biri şişman.
Mary arkadaşının tavsiyesi dinlemeyecektir.
Dün bir arkadaşta yatıya kaldım.
Benim kitabım arkadaşımınkinden daha güzel.
Bir arkadaşa davet edildim.
Ben arkadaşımın evinini aralıklarla ziyaret ederim.
Arkadaşımın babası ünlü bir romancı.
Fadıl bir arkadaşının yanında kalıyor.
Sami, Leyla'yı bir arkadaşının evine götürdü.
- Bir arkadaşımın evinde kalacağım.
- Bir arkadaşta kalacağım.
Arkadaşımın yardımını istemeye karar verdim.
Sana bir arkadaşını adresini vereceğim.
Mary arkadaşının kızı için bir hediye satın aldı.
Arkadaşının erkek kardeşine âşık oldu.
Kız, arkadaşını ziyaret ediyor.
Tom geceyi bir arkadaşının evinde geçirdi.
Mary geceyi bir arkadaşının evinde geçirdi.
Tom geceyi arkadaşının evinde geçiriyor.
Tom arkadaşının hatası için suçu üzerine aldı.
Tom'u arkadaşının evine bıraktım.
Tom Mary'yi arkadaşının evine bıraktı.
Arkadaşının tavsiyesini dinlemedi.
Arkadaşımın saçını sarıya boyamak istiyorum.
Fadıl, Leyla'yı araçla onunn arkadaşının evine kadar götürdü.
Birkaç hafta sonra bir arkadaşımın evindeydim
- Arkadaşının arabasını birkaç günlüğüne ödünç aldı.
- Birkaç günlüğüne arkadaşının arabasını ödünç aldı.
O, bir arkadaşının evinde kalacak.
Washington kentindeki arkadaşımın evinde kalıyorum.
"Neredeydin?" "Bir arkadaşın evindeydim."
Asker arkadaşının hayatını kurtarmak için kendini feda etti.
Fadil bir arkadaşının evinde saklanırken yakalandı.
Tom, en iyi arkadaşının sevgilisine aşık oldu.
Tom bu gece bir arkadaşının evinde kalıyor.
Yağmur yağmaya başladı bu yüzden arkadaşımın şemsiyesinin altına geçtim.
Arkadaşımın köpeği Esperanto'yu anlıyor. En azından en önemli komutları.
Senin en iyi arkadaşının kız arkadaşı bir balina kadar büyük.
O, arkadaşının düğün kabulünde harika bir konuşma yaptı.
Hiç en iyi arkadaşının eski erkek arkadaşı ile çıkmayı düşünür müsünüz?
Arkadaşının cevaplarını kopyalayarak testte kopya çekti.
Daktilom bozuldu; bunun sonucu olarak, arkadaşımınkini ödünç aldım.
O, arkadaşının hayatını kurtardığı için bir kahraman olarak kabul edildi.
Yağmur yağmaya başladı, bu yüzden arkadaşımın şemsiyesinin altına sığındım.
Arkadaşımın köpeği Esperanto'yu anlıyor. En azından en önemli komutları.
Bir arkadaşımın düğün töreninde capella söyleyeceğim.
Rahmetli arkadaşımın kızı "Babamın ruhu için dua edeceğim." dedi.
Mary geceyi arkadaşının evinde geçirebilip geçiremeyeceğini sordu.
Tom geceyi arkadaşının evinde geçirebilip geçiremiyeceğini sordu.
Alman arkadaşımın adı Hans.
Bir arkadaşın evinde dün gece jambon ve kuşkonmaz yedim.
Dün akşam karım ve ben akşam yemeği için bir arkadaşa gittik.