Translation of "Independent" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Independent" in a sentence and their turkish translations:

Are you independent?

Sen bağımsız mısın?

Tom is independent.

Tom bağımsız.

I'm very independent.

Ben çok bağımsızım.

You're very independent.

Sen çok bağımsızsın.

He became financially independent.

Mali açıdan bağımsız oldu.

He's an independent thinker.

O bağımsız bir düşünür.

She's an independent thinker.

O bir bağımsız düşünürdür.

I like being independent.

Bağımsız olmayı severim.

Tom is financially independent.

Tom mali olarak bağımsız.

Tom was very independent.

- Tom çok bağımsızdı.
- Tom çok başına buyruktu.

Tom is very independent.

Tom çok özgür.

On the independent wrestling circuit.

bağımsız güreş arenasında güreşiyordum.

The treaty made Texas independent.

Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.

Angola became independent in 1975.

Angola 1975'te bağımsız oldu.

Bangladesh became independent in 1971.

Bangladeş 1971'de bağımsız oldu.

Tom is an independent filmmaker.

Tom bağımsız bir film yapıcısı.

Mary is confident and independent.

Mary kendine güvenen ve bağımsızdır.

He is an independent thinker.

O bağımsız bir düşünürdür.

Kenya became independent in 1963.

- Kenya 1963'te bağımsız oldu.
- Kenya 1963'te bağımsızlığını kazandı.

I'm a very independent person.

Ben çok bağımsız biriyim.

Tom is very independent-minded.

Tom çok bağımsız fikirli.

There was no independent confirmation.

Hiçbir bağımsız onay yoktu.

We need an independent investigation.

Bağımsız bir soruşturmaya ihtiyacımız var.

You're very independent, aren't you?

Sen çok bağımsızsın, değil mi?

I want to be independent.

Bağımsız olmak istiyorum.

Tom is an independent person.

Tom bağımsız bir kişidir.

Mary is single and independent.

Mary tek ve bağımsızdır.

Tom is independent, isn't he?

Tom bağımsız, değil mi?

Tom is an independent thinker.

- Tom bağımsız bir düşünürdür.
- Tom bir bağımsız düşünür.

- I am economically independent of my parents.
- I'm economically independent of my parents.

Ekonomik olarak ailemden bağımsızım.

The adolescent is growing more independent.

Ergen, gittikçe bağımsızlaşıyor.

Political affairs must be totally independent.

Siyasi meseleler tamamen bağımsız olmalı.

Certainly he is independent of him.

Elbette o ondan bağımsızdır.

She is independent of her parents.

O, anne ve babasından bağımsızdır.

All of them have independent means.

Onların hepsinin bağımsız araçları vardır.

He is independent of his parents.

Ailesinden ayrıdır.

I want to be more independent.

Ben daha özgür olmak istiyorum.

He wants to be more independent.

O daha bağımsız olmak istiyor.

She wants to be more independent.

O daha bağımsız olmak istiyor.

The Bahamas became independent in 1973.

Bahamalar 1973'te bağımsız oldu.

She's a smart and independent girl.

O, akıllı ve özgür bir kız.

Should Scotland be an independent country?

İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?

I've always been an independent thinker.

Ben her zaman bağımsız bir düşünür oldum.

South Africa became independent in 1961.

Güney Afrika 1961'de bağımsız oldu.

The Vatican is an independent country.

Vatikan bağımsız bir ülkedir.

Mary is a strong, independent woman.

Mary güçlü, bağımsız bir kadın.

Kosovo is now an independent country.

Kosova artık bağımsız bir ülkedir.

Elizabeth is independent of her parents.

Elizabeth ailesinden bağımsızdır.

In 1847, they declared themselves independent.

1847 yılında, onlar kendilerini bağımsız ilan ettiler.

Tom is an independent-minded guy.

Tom bağımsız fikir sahibi bir adamdır.

Fadil wanted to be more independent.

Fadıl daha bağımsız olmak istedi.

Tom wanted to be more independent.

Tom daha bağımsız olmak istedi.

Mary is a very independent woman.

Mary çok bağımsız bir kadındır.

Tom is a very independent person.

Tom çok bağımsız bir insandır.

Mary is a very independent girl.

Mary çok bağımsız bir kızdır.

And engage in my own independent research,

garajım ya da yatak odam dahil her nerede olursa olsun

She is economically independent of her parents.

Ailesinden ekonomik olarak bağımsızdır.

He is certainly independent of his parents.

Kesinlikle ailesinden bağımsız.

Antigua and Barbuda is an independent country.

Antigua ve Barbuda bağımsız bir ülkedir.

My son has always been very independent.

Oğlum her zaman çok başına buyruktu.

How long has your country been independent?

Ülkeniz ne kadar süredir bağımsız?

My grandma is a very independent person.

- Büyükannem başına buyruk birisidir.
- Anneannem bildiğini okuyan biridir.

When did America become independent of England?

Amerika İngiltere'den ne zaman bağımsız oldu?

He is economically independent of his parents.

- O ekonomik yönden ebeveynlerinden bağımsız.
- Kendisi maddi yönden anne-babasına bağımlı değil.

Intelligence and knowledge are two independent things.

Zeka ve bilgi iki ayrı şeydir.

Centuries of oppression and colonialism to become independent.

baskı ve sömürgeciliğin nasıl üstesinden geldiğimize bağlıdır.

Teenagers want to be independent of their parents.

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.

Since 1962, Algeria has been an independent state.

1962'den beri Cezayir bağımsız bir devlet olmuştur.

In 2014 Scotland may become an independent state.

2014 yılında İskoçya bağımsız bir devlet olabilir.

Many independent films are made on low budgets.

Birçok bağımsız film düşük bütçelerle yapılmaktadır.

Everyone is very welcome, independent of their nationality.

Milliyetlerinden bağımsız olarak herkes çok hoş karşılanıyor.

Since 2006 Montenegro is an independent state again.

2006'dan beri Karadağ tekrar bağımsız bir devlet.

He wants to be independent of his parents.

O, anne ve babasından bağımsız olmak istiyor.

These two factors are independent of each other.

Bu iki etken birbirlerinden bağımsızdırlar.

Those young men are independent of their parents.

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.

He is not economically independent of his parents.

Anne babasından ekonomik olarak bağımsız değildir.

John hopes to be independent of his parents.

John ebeveynlerinin özgür olacağını umuyor.

Each of those is an independent life-support system,

Bunların hepsi bağımsız yaşam destekleri

They do not want the people to be independent.

Onlar insanların bağımsız olmalarını istemiyorlar.

I advised him to be independent of his parents.

- Ebeveynlerinden bağımsız olmasını tavsiye ettim.
- Ona ailesinden bağımsız olmasını tavsiye ettim.

How many independent countries are there in the world?

Dünyada kaç tane bağımsız ülke vardır?

For the Palestinians to ever have an independent state.

Filistinlilerin bağımsız bir devlete sahip olmaları.

John wanted to be completely independent of his family.

John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.

Turkey became an independent republic on October 29th 1923.

Türkiye 29 Ekim 1923 tarihinde bağımsız bir cumhuriyet oldu.

To stand in your own feet means to be independent.

Kendi ayakların üzerinde durmak bağımsız olmak anlamına gelir.

At that time, Mexico was not yet independent of Spain.

O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

The elder sons are now quite independent of their father.

Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.

The journalists in Russia are not free, are not independent.

Rusya'daki gazeteciler özgür değil, bağımsız değil.

They're practical, you know, they allow women to be independent.”

kadına bağımsızlık verdiğini söylüyorlardı.

The city of Aachen is administered as an independent district.

Aachen kenti bağımsız bölge olarak yönetilmiş.

Parents hope their children will become independent as soon as possible.

Ebeveynler en kısa sürede çocuklarının bağımsız olacaklarını umuyorlar.

In those days, America was not independent of the United Kingdom.

O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.

In a democracy, it is important that the press be independent.

Demokrasilerde, basının bağımsız olması önemlidir.

Ukraine became independent again when the Soviet Union dissolved in 1991.

1991 Sovyetler Birliği dağıldığında Ukrayna tekrar bağımsız oldu.

In a democracy, it is important for journalism to be independent.

Demokraside, gazeteciliğin bağımsız olması önemlidir.

Layla was an independent woman with 3 disastrous marriages behind her.

Leyla, arkasında 3 tane felaket evliliği olan bağımsız bir kadındı.