Examples of using "Extreme" in a sentence and their turkish translations:
Bu aşırı.
Bu oldukça aşırı.
Bu aşırı bir durum.
Tom tehlikeli sporları sever.
Aşırı soğuk, Avrupa'yı kapladı.
Bu biraz aşırı.
Hamilton'un fikirleri aşırıydı.
Tom aşırı ifadeler yapar.
Tom'un fikirleri aşırıydı.
Bu biraz aşırıdır.
O çok aşırıydı.
Aşırı acı çekiyorum.
Şiddetli yoksulluğu sona erdirecek,
Aşırı bir milliyetçi duyguya sahip
Onlar olağanüstü durumlar.
Rahip kutsal yağ sürme ayinini yönetti.
Aşırı para sorunu yaşıyorlar.
Tom'un işi aşırı stress yaratıyor.
Tom yoğun bir baskı altında.
Fiziksel talepler aşırıdır.
İşi çok stres yapıyor.
Ama açıkçası, bu birazcık uç nokta
Öneriniz biraz aşırı.
O biraz aşırı değil mi?
Yüksek bir yapıdan atlamak ekstrem bir spordur.
- Adrenalin aşıkları aşırı riskler almayı sever.
- Adrenalin tutkunları aşırı risk almaya bayılır.
O aşırı pozisyonları uyumlu değildir.
Tom tam bir Donanımhaber ölücüsü.
Ve peki aşırı sol örgütler?
Onun fikirleri benim için çok aşırı.
Biz Tom'un önerisini çok aşırı olarak reddettik.
Tom Alaska'nın aşırı soğunu sever.
- Alaska'nın aşırı soğuğundan hoşlanıyorum.
- Alaska'nın aşırı soğuğunu severim.
- Alaska'nın ekstrem soğuğunu severim.
O, Alaska'nın aşırı soğuğunu sever.
O, Alaska'nın aşırı soğuğunu seviyor.
Mary Alaska'nın aşırı soğuğunu seviyor.
Biz Alaska'nın aşırı soğuğundan hoşlanıyoruz.
Onlar Alaska'nın aşırı soğuğundan hoşlanıyorlar.
yoksullukla mücadele etmek.
Tom tecrübesiz ve aşırı ifadeler yapar.
SY: Biraz uç gibi görünebilir.
Travma sırasında hissedilen aşırı stres seviyelerinin
En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.
Bazı oldukça aşırı şeyler yaptığını duyuyorum.
Onun düşünce biçimi biraz aşırı.
O bir uçtan diğerine düştü.
Sami halk için aşırı bir riskti.
Aşırı kıskançlık beraberinde sahip olma isteği ve güvensizlik getirir.
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %10'u
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %37'si
aşırı yoksulluğun olduğu ülkelerden geliyor.
Yaşam yalnızca basit kimyanın aşırı ifadesidir.
Alaska'nın aşırı soğuğunu seviyorsun, değil mi?
Çorba kaşığı her zaman en sağdadır.
Tipi, aşırı hava koşullarına bir örnektir.
aşırı derecede sarı rengine maruz kalmak bebekleri ağlatıyor.
O zamanlar dini görüşlerim çok uç noktadaydı.
Ama Devrim şimdi en uç aşamasına giriyordu:
İnsana da aşırı sıcaklıklara karşı koruyucu cihazlar verilmektedir.
Kasaba Japonya'nın en uç kuzeyindedir.
Uzun bir süredir aşırı zorluklar altında mücadele ediyorum.
Çin ekstrem bir ülke, onu saymayın ama bir Kore'ye bakar mısınız?
ülkeyi 80'lerde dehşete düşüren aşırı sağ gruplarla anlaşmayı da kapsıyor.
Tom deneyimsiz ve aşırı ifadeler yapar ama o ideolojik değildir.
Birçok yer, kıyı şeridine yakın olmalarına rağmen oldukça ekstrem iklimlere sahiptir.
Tom aşırı acı içinde.
Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor.
Soğuk Savaş döneminde, bazı hükümet yetkilileri, tasavvur edebileceğiniz en aşırı
MB: Ses aralığı son derece geniş,
Paris'te Napolyon krize cevap verdi bir dizi aşırı önlemle: mülkiyet
O kasabanın gümüşçülerinin aşırı yoksulluk nedeniyle gümüş yedikleri söylenilmektedir.
Aslında, BJP'ye katılmadan önce, RSS'in üyesiydi.RSS, Mahatma Gandhi'nin suikastçisi
Onlardan bazıları biraz aşırı olmasına rağmen fikirlerimi kaybetmek istemiyorum.
Bir soğuk hava dalgası Avrupa'ya yayıldı.
Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek "su zehirlenmesi" ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.
Ve aşırı yaz sıcağında uzun yürüyüşler adamlarına ağır bir yük vermeye devam etti.
En çılgın bilim kurgularımızdan bile çok daha fazlası. Her şeyin başladığı o günü hatırlıyorum.
Ama burası gibi aşırı çöl arazilerinde bunu bulmak zor olabilir. Hâlâ biraz gevşek