Examples of using "Woedend" in a sentence and their turkish translations:
çok kızmıştı.
O öfkeli bir biçimde tepki gösterdi.
Kızgındım.
Tom kızmıştı.
Tom öfkeli.
Ben öfkeliyim.
O öfkeliydi.
O, kızgın bir şekilde tepki verdi.
Tom hiddetlendi.
Ebeveynlerim öfkeliydi.
Annem çok öfkeliydi.
Bu durum onu sinirlendirir.
O sana kızgın.
Bu cevap onu kızdırdı.
Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
Tom öfkelendi.
- Ben kızgındım.
- Kızdım.
Çok öfkelendi.
Öfkelendi.
Teksas valisi kızgındı.
Ben kızgın ve şaşkındım.
Tom'un öfkeleneceğini biliyorum.
Annem kızgın.
O hâlâ kızgın.
- Onu ne çok öfkelendirdi?
- Onu bu kadar sinirlendiren neydi?
Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.
Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.