Examples of using "Leerkracht" in a sentence and their turkish translations:
O, başıyla öğretmenini selamladı.
Öğretmenimiz tahtaya çıktı.
O bir öğretmen mi?
Senin bir öğretmen olduğunu biliyorum.
Neden öğretmenine danışmıyorsun?
- Siz burada bir öğretmen mi, yoksa öğrenci misiniz?
- Burada bir öğretmen mi yoksa bir öğrenci misin?
Her şey göz önüne alınırsa, o iyi bir öğretmen.
Dün gece bir restoranda tesadüfen öğretmenimle karşılaştım.
Sen bir öğretmensin.
Öğretmeni hemen tanıdım; çünkü onunla daha önce karşılaşmıştım.
Konuştuğum adam İngilizce öğretmenimdir.
Senin bir öğretmen olduğunu biliyorum.
Tom yaklaşık otuz yıldır öğretmendi.
Öğretmenlerden hiçbiri problemi çözemedi.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
- Senin bir öğretmen olduğunu biliyorum.
- Senin öğretmen olduğunu biliyorum.