Translation of "Hol" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Hol" in a sentence and their turkish translations:

Haar hol is ver weg.

Yuvasına çok mesafe var.

Ze kwam niet uit dat hol.

O yuvadan çıkmayacaktı.

Ik ga vaak naar haar hol.

Sık sık yuvasının olduğu yere gidiyorum.

En kwam niet terug naar dat hol.

O yuvaya bir daha dönmedi.

Bovenmaatse oren luisteren naar vibraties in hol hout.

Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.

Zodat die hol werden, net als bij vogels nu,

tıpkı modern kuşlardaki gibi içlerini oyuyordu

Ik wilde haar helpen bij haar hol te komen.

Yuvasına dönmesi için fiziksel olarak yardım etmeyi düşündüm.

En toen verliet ze het hol en was ze bang.

İşte o zaman yuvasını terk etti ve çok korktu.

Ik zag haar niet. Ze was niet in haar hol.

Onu bulamadım. Yuvasında yoktu.

Ze zit helemaal achter in het hol en beweegt nauwelijks.

Yuvanın en arkasında, pek hareket etmiyor.

Ze wordt het hol uit gespoeld, zo goed als dood.

Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.

Ze hield zich met alle andere armen vast aan het hol.

Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.

Om zijn boodschap over te brengen... ...dient zijn trechtervormige hol als versterker.

Mesajını daha iyi iletebilmek için deliğini huni gibi kullanarak sesinin hacmini arttırıyor.

En heeft ze een methode om ze op te pakken... ...en voorzichtig uit het hol te gooien.

ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.

- Heb je last van racende gedachten waar je maar niet vanaf komt?
- Hebt u het gevoel dat uw gedachten op hol slaan en dat u er niet vanaf komt?

Kafanızdan atamadığınız düşüncelerle uğraşıyormuş gibi hissediyor musunuz?