Examples of using "Hol" in a sentence and their turkish translations:
Yuvasına çok mesafe var.
O yuvadan çıkmayacaktı.
Sık sık yuvasının olduğu yere gidiyorum.
O yuvaya bir daha dönmedi.
Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.
tıpkı modern kuşlardaki gibi içlerini oyuyordu
Yuvasına dönmesi için fiziksel olarak yardım etmeyi düşündüm.
İşte o zaman yuvasını terk etti ve çok korktu.
Onu bulamadım. Yuvasında yoktu.
Yuvanın en arkasında, pek hareket etmiyor.
Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.
Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.
Mesajını daha iyi iletebilmek için deliğini huni gibi kullanarak sesinin hacmini arttırıyor.
ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.
Kafanızdan atamadığınız düşüncelerle uğraşıyormuş gibi hissediyor musunuz?