Translation of "Grenzen" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Grenzen" in a sentence and their turkish translations:

grenzen.

sınırlar.

Liefde kent geen grenzen.

Aşk sınır tanımaz.

De natuur kent geen grenzen.

Doğa hiçbir sınır tanımaz.

Welke landen grenzen aan Slovenië?

Hangi ülkeler Slovenya ile sınır komşusudur?

Algerije heeft grenzen met zeven landen.

Cezayir'in yedi tane ülkeyle sınırları vardır.

De Verenigde Staten grenzen aan Canada.

- Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
- ABD, Kanada ile komşudur.

Ze markeren hun grenzen met hun geur.

Ağır kokularını etrafa sürerek sınır belirliyorlar.

Het leven in een stedelijke oase heeft grenzen.

Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.

De grenzen die ik mijn hele leven had ontkend

Hayatım boyunca inkâr ettiğim

De grenzen tussen haar en mij leken op te lossen.

Onunla aramızdaki sınırlar yok olmuş gibiydi.