Examples of using "Gevaren" in a sentence and their turkish translations:
Korku... ...ve hayret dolu...
Tehlikeler açık.
Olası tehlikelere karşı uyanık olmalısın.
Atlantik fırtınalarının içinde gittik.
...usulca ağaçların arasında uçarlar.
Bu sene gemiyle İspanya'ya seyahat ettik.
çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var.
Senelerce bir tanker gemisinde seyahat etti.
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
Pasif içiciliğin tehlikelerinin daha çok farkına varıyoruz
Her geçen gün daha fazla insan sigaranın zararlarının farkına varıyor.
Bu riskli dinlenme yeri jeladaları karanlığın tehlikelerinden korumaya yeterli olacaktır.
Bir yandan tehlike var, bir yandan da aşk sayesinde dikkatini o tehlikeden uzaklaştırabiliyorsun.
Sadece çölün sıcaklığıyla ya da arazinin tehlikeleriyle de değil,