Examples of using "Exporteren" in a sentence and their turkish translations:
Onlar birçok ülkeye tahıl ihracatı yapıyorlar.
Pek çok meyve ihraç ederler, mesela portakal, greyfurt ve limon.
- Tom JPEG dosyaları nasıl ihraç edeceğini bulamadı.
- Tom JPEG dosyalarını nasıl dışa aktaracağını çözemedi.
çağ dışı patent sistemi.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.