Examples of using "Natte" in a sentence and their turkish translations:
Islak elbiselerini çıkar.
Islak boyaya dokunmayın.
Tom ıslak çoraplarını çıkardı.
O, ıslak çoraplarını çıkardı.
O, ıslak çoraplarını çıkardı.
Bu, yağışlı mevsimlerde kolay bir işti.
Islak elbiselerim vücuduma yapıştı.
Elbiseniz ıslak boyaya dokunuyor.
Kapının üzerinde ıslak boya var.
Bu yağışlı havadan bıktım.
Burada sığınak yapabileceğim tek şey ıslak çalılar, yosun ve taşlar.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
Şimdi soğuk, ıslak ve tehlikeli araziye geri dönme zamanım geldi.
Şimdi soğuk, ıslak ve tehlikeli araziye geri dönme zamanım geldi.
Soğuk ve ıslak bir geceydi ve yorgunum. Ama gün doğduğunda yolumuza devam ediyoruz.