Examples of using "Bood" in a sentence and their turkish translations:
Tom gönüllü oldu.
Hiç kimse gönüllü değil.
Tom Mary'ye bir mendil verdi.
Tom Mary'ye bir içki sundu.
Tom eve yürümemi teklif etti.
Tenzing, bana evinde kalmayı ve iş vermeyi teklif etmişti.
Avukat karşılıksız yapılan servislerini önerdi.
her adımda savaşmasını, mümkün olduğunda karşı saldırıda
Tom bana kurabiye teklif etti ama ben reddettim.
Tom Mary'ye içecek bir şey teklif etti ama o susamadığını söyledi.
Tom Mary ve John'a biraz patates cipsi sundu.