Examples of using "Bodem" in a sentence and their turkish translations:
Altından tut.
Siz dibe vardınız.
masum dalgıçlara tuzak kurmak için pusuya yatan insan yiyenler olarak tanımlardı.
Su dibe doğru temiz.
Kendinizi yukarı çekip saplayın, onu yakalayıp zemine yapıştırın.
Okyanusun dibinde kum vardır.
Onun yüzüğü nehre düştü ve dibe battı.
Bardağın dibinde kalmış biraz şarap var.
Tom hazineyi gölün dibinde buldu.
Burada buz tabakası altında tabanda genellikle su oluyor.
Bunlar iyi izolasyon sağlamalı böylece zemin nedeniyle ısı kaybetmem.
Havza suyunun buz örtüsü tabanına gittiğini artık bildiğimize göre,
Onlar en yüksek dağlara tırmanıp denizlerin tabanında yürüdüler.
Hollanda'nın Flevoland ilinin tüm alanı 1930'dan önce denizin dibinde uzanıyordu.